2009 KPSS Sonuçları

Posted by irfan | | Category: | 0 yorum

Merakla Beklenen Sonuçlar Açıklandı....

KPSS Sonuçları için

TIKLAYIN...


___________________________________
http://kapesese2010.blogspot.com/

2009 KPSS Sınıf Öğretmenliği Puan Sıralaması


1 nznoky 91,726

2 grkm_gkhn 89.651

3 İphonee 89,6

4 gkcr 89.865

5 tunga_12 88.333

6 maral_maral 88.171

7 pirayee87 88.130

8 haziran__ 87.851

9 emre307 87,829

10 kule_34 87,799

11 SemirB 87.701

12 ddivanlı 87.042

13 J1717 86.769

14 betty 27 86,6933

15 tralles_09 86,181

16 zayyef 86,058

17 cezerye 85.833

18 hrn-rst 85.744

19 nigve 85,007

20 unalylmz 84,979

21 emrahunal 83.933

22 eNeTeN 83.237

23 cool_girl_güls 83.127

24 burcu 82,561

25 eros33 82.277

26 gümüsselim 82.121

27geldiklerigibigidrlr 82.022

28 iirfann 81.934

29 cccanan 81.791

30 hzr16 80.848

31 sınıfcıemrah 80.354

32 demo_ 80.209

33 yasaksevdam_35 80.206

34 ayben 79,952

35 sedatttt 79,969

36 sweetsinif 79.701

37 x-3.14-pi 79.025

38 enanim61 79.019

39 esra06 78.597

40 kurtb 78,579

41 mavi_sınıf 78,421

42 n_sınıf_ 78.417

43 snf_öğrt 77.591

44 alismalisin 77.938

45 sekerkiz 76,863

46 karin 76,11

47 kaptan80 75.567

48 sınıf80 75.489

49 mesna 75,333

50 ykbeckham 74,883

51 öğretmen_ma. 74.120

52 snf_kardelen66 70.586

53 sıradan78 68,765

2009 Kamu Personel Seçme Sınavı (A Grubu ve Öğretmenlik): Değerlendirme - İptal Olan Değiştirilen Sorular


2009 Kamu Personel Seçme Sınavı (A Grubu ve Öğretmenlik): Değerlendirme

(30.07.2009)

1) 2009-KPSS A Grubu ve Öğretmenlik sınavının

a) 27.06.2009 Cumartesi öğleden sonra oturumunda yer alan Eğitim Bilimleri Testinin A-2. sorusu ile aynı soruya karşılık gelen B-32., C-62. ve D-19. soruların doğru cevabının B olarak bildirilmesine rağmen doğru cevabının seçenekler arasında bulunmadığı,

b) 27.06.2009 Cumartesi öğleden sonra oturumunda yer alan Eğitim Bilimleri Testinin A-13. sorusu ile aynı soruya karşılık gelen B-43., C-73. ve D-30. soruların doğru cevabının C olarak bildirilmesine rağmen doğru cevabının E olduğu,

c) 27.06.2009 Cumartesi öğleden sonra oturumunda yer alan Eğitim Bilimleri Testinin A-63. sorusu ile aynı soruya karşılık gelen B-3., C-33. ve D-110. soruların doğru cevabının E olarak bildirilmesine rağmen doğru cevabının seçenekler arasında bulunmadığı,

d) 28.06.2009 Pazar sabah oturumunda yer alan Hukuk Testinin A-3. sorusu ile aynı soruya karşılık gelen B-9., C-27. ve D-21. soruların doğru cevabının B olarak bildirilmesine rağmen doğru cevabının seçenekler arasında bulunmadığı,

e) 28.06.2009 Pazar sabah oturumunda yer alan İktisat Testinin A-5. sorusu ile aynı soruya karşılık gelen B-11., C-9. ve D-13. soruların doğru cevabının C olarak bildirilmesine rağmen birden fazla doğru cevabının bulunduğu,

f) 28.06.2009 Pazar sabah oturumunda yer alan İktisat Testinin A-9. sorusu ile aynı soruya karşılık gelen B-3., C-13. ve D-5. soruların doğru cevabının B olarak bildirilmesine rağmen doğru cevabının A olduğu

anlaşılmıştır.

Bu nedenle (b) deki sorunun doğru cevabı E olarak, (f) deki sorunun doğru cevabı A olarak düzeltilmiş ve (a), (c), (d) ve (e) deki soruların ise söz konusu testi cevaplayan adaylar tarafından doğru cevaplandığı kabul edilerek değerlendirme yapılmıştır.

2) Sınav tutanaklarının incelenmesi sonucu kopya çektiği, kural dışı davranışlarda bulunduğu, kılık kıyafetinin uygun olmadığı, yerine başkasını sınava soktuğu belirlenen 105 adayın; Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma neticesinde kopya yaptığı belirlenen 24 adayın, bilgisayar ortamında yapılan inceleme sonucunda kopya yaptığı belirlenen 137 adayın sınavı geçersiz sayılmıştır.

Kamuoyuna duyurulur.

ÖSYM BAŞKANLIĞI

2009/4 KPSS yerleştirme sonuçları açıklandı


Türkiye İş Kurumu ile Sosyal Güvenlik Kurumuna ait 4/B'li sözleşmeli pozisyonların yer aldığı 2009/4 KPSS tercih işlemlerine 17-20 Temmuz 2009 tarihleri arasında başvurulmuştu. İlan edilen kadrolar, 4/B'li sözleşmeli pozisyon olduğu için tüm adaylar başvuru hakkına sahip idi.


KPSS-2009/4: Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü ile SGK Başkanlığının Sözleşmeli Pozisyonlarına Yerleştirme Sonuçları


SONUÇLAR İÇİN TIKLAYINIZ






Aşağıdaki pdf uzantılı dökümanları açabilmek için Adobe Reader 'ın 5.0 veya üstü sürümünün sisteminizde yüklü olması gerekmektedir. Eğer dökümanları kaydetmek istiyorsanız, kaydetmek istediğiniz dökümanın üzerine sağ tıklayıp "Hedefi Farklı Kaydet" seçeneğini seçiniz.



KPSS-2009/4


Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü ile SGK Başkanlığının Sözleşmeli Pozisyonlarına Yerleştirme Sonuçlarındaki


EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK PUANLAR (LİSANS)


KPSS-2009/4: Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü ile SGK Başkanlığının Sözleşmeli Pozisyonlarına Yerleştirme Sonuçlarına İlişkin Sayısal Bilgiler


KPSS 2009/3 Yerleşen adaylar ne yapmalı?

Posted by irfan | | Category: | 1 yorum

Atamalar sonucunda mutlu olamayı başaran adayların önlerindeki süreçte dikkat etmesi gerekn hususları sizler için derledik

ÖNEMLİ HATIRLATMALAR

1- ÖSYM, kişilere ayrıca tebligatta bulunmayacaktır. Yerleşen adayların listesi sadece kamu kurumlarına bildirilmektedir.

2- Yerleşen adayların, yerleştiği kadro için aranan şartları taşıması gerekmektedir. Şartları taşımayan adayların ataması yapılmayacak olup, bu durumdakiler 2010 ylının ortasına kadar ÖSYM tarafından yapılacak yerleştirme (memur ve 399'a tabi sözleşmeli) işlemlerine de katılamayacaktır.

SORU VE CEVAPLAR

Atama mı dondurabilir miyim?

Hali hazırdaki mevzuatta atamanın dondurulmasına imkan veren bir düzenleme bulunmamaktadır. Yerleşen adayların istenen belgeleri talep edilen süre içerisinde teslim etmeleri, atamanın yapıldığına dair tebligat sonrasında da (başka bir il ise) 15 gün içinde işe başlamaları gerekmektedir. Aksi halde atama işlemi iptal edilecektir.

Yerleşen aday nereye başvurmalı?

İnternetin yaygın olarak kullanılmaya başlaması ile birlikte kamu kurumlarının neredeyse tümü nasıl bir prosedür uygulanacağını internet sitelerinden açıklamaktadırlar. Örneğin PTT istemiş oldukları belgelerin başmüdürlüklere verilmesini yeterli görmüştür. Ancak bir çok kamu kurumu belgelerin Ankara'daki merkezlerine verilmesini istemektedir.

Genel olarak hangi belgeler isteniyor?

İstenen belgelerde bir standart bulunmamaktadır. Ancak genel olarak şu belgeler istenebilmektedir.

a) KPSS sonuç belgesinin aslı
b) Yerleştirme sonuç belgesinin internet çıktısı ,
c) Öğrenim durumunu gösterir belgenin aslı ve fotokopisi
ç) Nüfus cüzdanının aslı ve fotokopisi
d) Savcılık Belgesi
e) Askerlikle ilişiği olmadığına dair belge
f) Sağlık Kurulu Raporu
g) Son altı ayda çekilmiş, 8 adet 4,5x 6 ebadında vesikalık fotoğraf

Askerde olanlar ne yapacak?

Askerde olanların haklarının korunacağına ilişkin bir düzenleme hala kılavuzlarda yer almamaktadır. Ancak, bu nedenden dolayı ataması yapılmayan adayların açtıkları davalar da olumlu sonuçlanmaya devam etmektedir. Diğer taraftan bazı kamu kurumları kendi insiyatifleri ile olumlu kararlar almaya başlamıştır. Örneğin PTT şu şekilde bir açıklama yapmıştır: "Halen askerde olan ya da sevk işlemlerini başlatmış olan adayların durumunu açıklayan dilekçe ile birliğinden alacağı resmi belgeyi yerleştirildikleri Başmüdürlüğe evraklarını vermesi gereken süre içerisinde (tebligatı aldıktan sonra en fazla 15 gün içerisinde) ilettikleri takdirde hakları saklı tutulur. Bu tür adayların terhislerini müteakip bir ay içinde müracaat etmeleri gerekmektedir."

Belgelere sahip olma

Yerleşilen kadro için aranılan belgelere internet üzerinden başvurulduğu son gün itibariyle sahip olunması gerekmektedir. Örneğin bilgisayar işletmenliği sertifikası istenen bir kadroda bu belgeye en son 20 Temmuz 2009 itibariyle sahip olunması gerekmektedir. Kamu kurumlarının, belgelerdeki bu nüansa dikkat etmeleri gerekmektedir.

Memur veya sözleşmeli olanların durumu

Memur olanlar 657'e tabi yeni bir memur kadrosuna yerleşmiş ise kurumlar arasındaki muvafakat ile geçiş yapmak zorundadır. Bunlar istifa ederek geçiş yapamazlar. Ancak memur olanlar 339'a tabi sözleşmeli bir pozisyona (kılavuzda karşısında sınıf bölümü boş olan kadrolar sözleşmeli pozisyonadur); sözleşmeli bir pozisyonda çalışanlar memur kadrosuna yerleşmeye hak kazanmış ise muvafakata gerek yoktur. Bu durumdakiler istifa ederek geçiş yapacaklardır.


Memurlar.Net

KPSS-2009/3 Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Kadro ve Pozisyonlarına Yerleştirme Sonuçları Açıklandı


Evet arkadaşlar memurluk bekleyen adayların merakı dindi ve bugün saat 14:00 de sonuçlar açıklandı sonuçlar için ösym sonuç açıklama sistemine girmeniz yeterli olacaktır. Buyrun sizin için kısa yol tuşu



----------------

KPSS-2009/3


Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Kadro ve Pozisyonlarına Yerleştirme Sonuçlarındaki


En Küçük ve En Büyük Puanlar



İnadına Öğretmenlik

Posted by irfan | | Category: | 0 yorum

Türkiye’de ilköğretim kurumlarında 448.584, ortaöğretim kurumlarında 194.561 olmak üzere, kadrolu ve sözleşmeli toplam 643.145 öğretmen görev yapıyor. Öğretmenlik mesleğini yapmak kadar bu bölüme girmek de kolay değil. ÖSS’de 300 puan ve üzeri alan öğrenciler programları tercih edebiliyor. Bölüm puanları, tıp fakültesi puanlarıyla karşılaştırılınca arada çok da fark yok.



2008 yılı ÖSYS kılavuzuna göre, Türkiye genelindeki tıp fakültelerinin puanları 350-370 arasında değişirken, öğretmenlik programları 300 ila 360 arasında değişiyor. Punanların yüksek olması, bölüme olan ilgiyi azaltmazken, en çok öğretmen evebeynler çocuklarının aynı mesleği yapmasını istiyor.



Öğretmen olabilmek için Talim Terbiye Kurulu’nun 7/7/2009 tarihli ve 80 sayılı kararında belirlenen Yüksek Öğretim Kurumları’ndan birinden mezun olmak gerekiyor. Türkiye’de 65’i resmi, 8’i özel olmak üzere toplam 73 Eğitim Fakültesi bulunuyor. Bunların 19’unu Teknik Eğitim, 2’sini Mesleki Eğitim, 2’sini Mesleki ve Teknik Eğitim, 3’ünü Ticaret ve Turizm Eğitimi, 1’ini Endüstriyel Sanatlar Eğitimi, 1’ini Eğitim Bilimleri Fakültesi ve 45’ini Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (43’ü resmi, 2’si özel) oluşturuyor. Mezun olduktan sonra, devlet okullarında öğretmenlik yapmak isteyen adayları, ÖSYM tarafından yapılan KPSS (Kamu Personeli Seçme Sınavı) bekliyor. Sınavlar genel kültür, yetenek ve öğretmenlik mesleğiyle ilgili sorulardan oluşuyor. Sınavı başarıyla tamamlayan adayların KPSS’de aldıkları puan üstünlüğüne göre atamaları yapılıyor.



İlk atamalar sınav sonucuna göre yapılıyor

Öğretmenlerin mecburi hizmetleri yok, ancak belirlenen illerde 3-5 yıl arası zorunlu çalışma yükümlülükleri bulunuyor. Çalışma yükümlülüğü, 3’üncü hizmet bölgesine dahil illerde (Ağrı, Bingöl, Diyarbakır, Erzurum vs) 3 yıl, 2’nci hizmet bölgesine dahil illerde (Adıyaman, Erzincan, İstanbul, Rize vs) 4 yıl ve 1’inci hizmet bölgesine dahil illerde (Adana, Bursa, İzmir, Kayseri vs) illerde 5 yıl olarak yerine getiriliyor.



İlk atamalar KPSS’de alınan puan üstünlüğüne göre yapılıyor. Zorunlu hizmet bölgesinde 2 yılını tamamlayan öğretmenler, isterlerse geri kalan zorunlu hizmetini 1’inci, 2’nci ya da 3’üncü hizmet bölgelerinden birini tercih ederek orada tamamlıyor. Bu atamalar da hizmet puan üstünlüğüne göre yapılıyor. Her ilin ve ilçenin bir hizmet puanı var. Örneğin, 1’inci hizmet bölgesindeki Adana’nın Aladağ ilçesi hizmet puanı 22. Bu puan görev yapılan yıl ile çarpılıyor. Ortaya çıkan rakam hizmet puanını gösteriyor. Atamaları yapılan öğretmenler mesleğe başladıkları ilk 1-2 yıl arası adaylık sürecine tabi tutuluyor. Adaylık süreci temel eğitim, hazırlık eğitimi ve uygulama eğitimi olmak üzere 3 bölümden oluşuyor. 50 ile 220 saat arasında değişen eğitim programlarında, devlet memurlarının ortak özelliği, meslekle ilgili bilgiler ve uygulama eğitimleri yer alıyor. Bir üst aşamaya geçmek için, her eğitimin sonunda sınav yapılıyor. Sınavları geçen ve eğitimi tamamlayanlar, adaylık sürecini bitirmiş oluyor.



Okul öncesi ve rehberlikte açık var

2006 yılından bu yana, her yıl ortalama 39 bin öğretmen ataması yapıldı. Önümüzdeki 5 yılda 200 bin atama daha yapılması planlanıyor. Bir yandan atamalar yapılırken, bir yandan da emeklilik ya da başka nedenlerden her yıl ortalama 19 bin öğretmen görevden ayrılıyor. Sayının değişmesi ve belli branşların (okul öncesi öğretmenliği gibi) mezun vermemesi, öğretmen açığına sebep oluyor. İlk ve ortaöğretimde en çok rehber öğretmen ve okul öncesi öğretmenine ihtiyaç duyuluyor. Atamalar norm kadro uygulamasına göre yapılıyor. Yani, eğitim kurumunun haftalık ders yükü ve hangi alanlarda öğretmen açığı olduğu tespit ediliyor ve atama ona göre yapılıyor.



Sağlık sorunları ve eş durumu gibi özürler de yapılan nakilleri etkiliyor. En çok öğretmen açığı Şanlıurfa, Kars, Mardin, Tunceli ve Van gibi 2’nci ve 3’üncü hizmet bölgesine dahil illerde yaşanıyor.



Bakanlığa bağlı resmi okullarda kadrolu öğretmenlerin yanı sıra, 48.572 sözleşmeli öğretmen görev yapıyor. Sözleşmeli öğretmenler de KPSS’de aldıkları puan üstünlüğüne göre atanıyor. İhtiyaç duyulan illerde sözleşmeli öğretmenler de istihdam ediliyor. Devlet memuru statüsünde çalışan öğretmenlerin maaşları, ek ders ücreti, aile yardımı ve asgari geçim indirimi de eklenince ortalama 2 bin TL’yi buluyor. Kanunlar, öğretmenlerin kurum dışında çalışmasını yasaklıyor. Ancak buna rağmen yetersiz ücretler ve geçim sıkıntısı, öğretmenleri kayıtdışı işler yapmaya zorluyor. Birçok öğretmen özel ders vererek, dershanelerde part-time çalışarak ek gelir elde ediyor. Özel ders ücretleri saat bazında hesaplandığı için daha avantajlı. Fiyatlar branşa göre 100 ile 300 TL arasında değişiyor. Bu durum yasal olmadığından, tespiti halinde öğretmen hakkında yasal işlem başlatılıyor. Devlet okullarında görev yapan öğretmenlerin tek derdi de geçim sıkıntısı değil. Kalabalık sınıf mevcutları, ders araç gereçlerinin yetersizliği, imkanların kısıtlı olması, ekonomik baskılarla okula uzak yerlerde oturmak (ulaşım) işlerini daha da zorlaştırıyor. Birçok öğretmen bu sebeplerden dolayı, şartları daha iyi olan özel okul ya da dershanelerde çalışmak istiyor. Özellikle özel okullara talep çok fazla. Bir iş ilanına, kısa zamanda 3 bin öğretmen başvuruyor.



Kamuda ve özel okullarda ücret ve çalışma şartları farklı



Özel bir okulunun idareciliğini yürüten 19 yıllık bir eğitimci, devlet ve özel okullarla ilgili şunları söylüyor:



"19 yıllık öğretmenlik hayatımda 2 devlet, 3 özel okulda görev yaptım. Şu anda özel bir okulda idareci olarak çalışıyorum. Karşılaştırma yapmak gerekirse, ücret ve çalışma koşulları arasında farklar var. Her iki okulun da kendine göre olumlu ve olumsuz şartları bulunuyor. Devlet okulunda işiniz daha garantili, çünkü memur statüsünde çalışıyorsunuz. Çalışma saatleri ve tatil günleriniz belli. Ücretler yetersiz, çalışma koşulları zor ama, iş garantisi var. Özel okullarda öğretmenler sözleşmeli olarak çalışıyor. Birçok okulda sözleşme tarihi 1 Eylül’de başlayıp, gelecek yılın 31 Ağustos tarihine kadar devam ediyor. Kimi okullar, hiçbir sebep göstermeden ve tebliğ etmeden bir anda işinize son verebiliyor. Her kurum için geçerli olmasa da, özel okullarda çalışmak riskli. Alınan ücretler arasında 300-400 TL gibi fark var. Özel okulların tercih edilme sebebi ücretlere bağlı zannedilse de durum böyle değil. Bu okullar öğretmenin eğitimine önem veriyor. Kişisel gelişimi desteklemek için öğretmenin seminer ve eğitimlere katılmasını zorunlu kılıyor. Özellerin tercih edilmesindeki diğer neden, devlet okullarında görev yapmak için KPSS’ye girme zorunluluğunun olması. Sınava girmek istemeyen ya da kazanamayan adaylar tercihini bu yönde kullanıyor. Atamaların istenmeyen illere çıkma korkusu da devlet okullarından vazgeçiriyor."



Yaş ve branş özelde iş bulmayı etkiliyor



Özel okullarda, okul öncesi eğitimde 7.564, ilköğretimde 24.889 ve ortaöğretimde 15.025 öğretmen olmak üzere toplam 47.478 öğretmen görev yapıyor. Bu okullarda iş bulma garantisi ve alınan ücret, branş ve yaşa göre artıyor ya da azalıyor. İlanlar genellikle "45 yaşını aşmamış öğretmen aranıyor" şeklinde veriliyor. Eğer bu yaşları geride bıraktıysanız ve şansınız varsa idareci olarak iş bulabiliyorsunuz. Resim, müzik, beden eğitimi ve sanat branşları bu okullarda en az rağbet gören branşlar. İngilizce ve matematik ise en çok tercih edilenler arasında. Mesleğe yıllarını vermek avantajlı olmak anlamına gelmiyor. Bazı kurumlar, az ücret ödemek için 5-10 yıllık öğretmenleri tercih ediyor. Tecrübeli eğitimciler de iş bulamama korkusuyla düşük ücretlere çalışmayı kabul ediyor. ÖSS ve SBS’ye hazırlayan dershaneler de öğretmenler tarafından rağbet görüyor. Aylık ücretler 2.500 ila 3 bin TL arasında dağişiyor. Yoğun çalışma temposuna rağmen yüksek maaşlar kimi eğitimci tarafından cazip görülürken, kimisi bu sorumluluğu taşımak istemiyor.



MESLEĞİN ARTILARI

Güvenilir ve saygı duyulan bir meslek



İş garantisi var (Özellikle devlet okullarında)



Çalışma saatleri belli



Yıllık tatil süresi uzun



Her zaman geçerliliği olan bir meslek



Devlet tarafından ödenen ek ücretler var.



MESLEĞİN EKSİLERİ

Sınıf mevcutları fazla



Ücretler yetersiz



Araç-gereç ve donanım eksikliği var



Bazı branşlarda öğretmen açığı var



Zorunlu hizmet bölgelerinde 3-5 yıl görev zorunluluğu var.



Mesai saatleri, ücretler ve diğer mali haklar



Öğretmenlerin yıl içinde 15 gün, yaz tatili boyunca da 2 ay izinleri bulunuyor. Hafta sonu ve bayram tatilleri çıkarıldığında, yaklaşık 200 iş günü görev yapıyorlar. SGK hükümlerine göre, kadın öğretmenler 20, erkek öğretmenler 25 yılını doldurunca, belirlenen yaş şartını taşıyorsa emekliye ayrılabiliyor.



Bütün öğretmenler asgari geçim indirimi adıyla aylık olarak bir ücret alıyor. Bu ücretler, eş için 9.99 TL, bir çocuk için 7.49 TL, iki çocuk için 14.98 TL. Erkek veya kadın öğretmenin eşi çalışmıyorsa devletten her ay aile yardımı alınıyor. Bu ücretler eş için 83.88 TL, bir çocuk için 13.98 TL, iki çocuk için 27.96 TL.



KPDS’ye giren (Kamu Personeli Dil Sınavı) öğretmen, sınavdan yüksek puan alırsa maaşına (puanına göre) aylık 16 TL ila 67 TL arasında bir ilave yapılıyor.



Mesleki ve teknik öğretim kurumlarında görev yapan atölye, laboratuvar ve meslek dersleri öğretmenlerin maaşına aylık 21.24 - 79.68 TL arasında ilave eğitim öğretim tazminatı ekleniyor.



Her öğretmen yıllık kırtasiye giderleri için yılda bir kez, eğitim öğretim yılının başında 475 TL ödenek alıyor.



Öğretmen yetiştiren programlar



Eğitim Fakültesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültesi, Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Fakülteleri, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulları’nın öğretmenlik programları; Edebiyat Fakültesi, Fen Fakültesi, Fen ve Edebiyat Fakültesi, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, İlahiyat Fakültesi’nin lisans programları ve Ortaöğretim Öğretmenliği Tezsiz Yüksek Lisans programı.



Müdür yardımcılığı ve müdürlük



Okul müdürlüğü, müdür başyardımcılığı ve müdür yardımcılığı öğretmenlerin yapabileceği diğer görevler arasında yer alıyor. Çalışmaları süren yeni yönetmelik taslağına göre, müdür ve müdür yardımcılığı görevleri için seçme sınavına yapılacak. Müdür yardımcılığı sınavında başarılı olan adayların sınav puanı üstünlüğüne göre, müdürlük sınavında başarılı olan adayların sınavdan aldıkları puana göre atamaları yapılacak.

Şeyda İpek Baykal - Hürriyet
Kaynak : kenthaber.com

KPSS Atamalarına ilişkin duyuruların yapılacağı tarih ve Kontenjanların açıklanması


Arkadaşlar Milli Eğitim Bakanlığının iş takvimine göre atamalarla ilgili olarak yapılacak duyuru aşağıda verilen tarihler arasında olacaktır. bu demek oluyor ki KPSS sonuçları ve kontenjanlar tahminen 2-3 Ağustos gibi olacaktır. Bu bilgiyi
orjinalinden okumak isterseniz TIKLAYIN

Sayfa numarası 50.



Personel Genel Müdürlüğü
• 2009-2 atama dönemi kadrolu ve sözleşmeli
öğretmen atamalarına ilişkin duyurunun
yapılması, başvuruların alınması, atamaların
yapılması, sonuçların açıklanması


03 Ağustos - 31 Ağustos

KPSS 2009 Eğitim bilimleri iptal olan soru

Posted by irfan | | Category: | 0 yorum

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun itirazı üzerine ÖSYM başkanı Prof.Dr. Ünal Yarımağan'ın yağtığı açıklamayla aşağıda vermiş olduğumuz sorunun iptal olduğu anlaşılmaktadır. Ünal Yarımağan yapmış olduğu açıklamada bir kaç tane sorunun daha iptal edildiğini söylemesine rağmen bu soruların hangi sorular olduğunu açıklamaması öğretmen adaylarının tepkisine yol açmıştır. haber güncellendikçe sitemizden vermeye devam edeceğiz..


I. AB ülkelerinin ve ABD’nin programlarından

uyarlanmıştır.

II. Ulusal değerlere yeterince yer verilmediği iddia

edilmektedir.

III. Pilot uygulama yapılmış, programın uygulama

sürecinde ve bitiminde program değerlendirilmiş,

geliştirilmiş ve sonra kitaplar yazılmıştır.

IV. Programlar birinci sınıftan başlayarak her yıl bir

sınıfa aşamalı uygulanmıştır.

V. Aradisiplin yaklaşımına yer verilmiştir.

Ülkemizde uygulanmakta olan yeni ilköğretim

programlarıyla ilgili olarak yukarıdaki değerlendirmelerden

hangileri doğrudur?

A) I, II ve IV B) I, II ve V

C) I, III ve IV D) II, III ve IV

E) II, IV ve V

KPSS Sonuçları Haftaya Açıklanıyor

Posted by irfan | | Category: | 0 yorum

Yaklaşık 500000 adayın merakla beklediği Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) sonuçları haftaya açıklanıyor. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, sonuçları bir an önce duyurmak için çalışmaların sürdüğünü belirterek, " Önümüzdeki hafta sonuna doğru açıklamayı planlıyoruz, ama tam gününü netleştiremedik." dedi. Birkaç sorunun iptal edildiğini, "bir-iki" soruda ise yanlış açıklanan cevap şıkkının düzeltildiğini ifade eden Yarımağan, Milli Eğitim Bakanlığı'nın ( MEB) tepkisini çeken ilköğretim müfredatıyla ilgili sorunun da iptal edilen sorular arasında olduğunu söyledi. Zaman, öğretmen adaylarına ilköğretim müfredatını yanlış tanıtan ve Bakalnlığın tepkisini çeken KPSS sorusunu 11 Temmuz'da gündeme getirmişti.

Kaynak : Zaman. com.tr
Not: Gazeteden kendim yazarak sizinle paylaşıyorum
http://kapesese2010.blogspot.com/


Öğretmen Maaşları !!

Posted by irfan | | Category: | 0 yorum

Çalışmaları iki ay önceden başlanan paket, tamamlanmasıyla birlikte ekonomi bakanlarına sunuldu. Tamamı 37 maddeyi bulan “kemer sıkma planı”nın şimdilik yedi maddesi yürürlükte.

Bu düzenlemeler içinde yapılma olasılığı yüksek düzenlemelerden birisi de öğretmenleri ilgilendiriyor. İşte O Madde :

***** Maaşa esas haftalık ders saat ücretinin 15 saatten 20 saate çıkartılması. Tedbirin bu yıl 450, gelecek yıl 675, 2010’da 714 milyon lira getirmesi hedefleniyor.

Kriz döneminde devlet tabiri caizse sinekten yağ çıkarmaya devam etsin, zaten sıkıntılarla baş edemeyen öğretmenlerin 5 saatlik ek derslerine de göz dikmiş oldu.. bakalım süreç neleri getirecek


Fatih Terim’in 132 bin YTL maaş aldığının iddia edildiği Türkiye’de, cari açığın nedeninin öğretmenler olduğunu vurgulayan Dünya Bankası Türkiye Direktörü, öğretmen maaşlarının düşürülmesini istedi.

Keşke kendi maaşlarına da bir düzenleme getirseler.. Doktorlara lafm yok ama sonuçta onlarda devlet memuru.. Birde onların doktor olmasını sağlayanlarda yine öğretmen.. Bu ülkede neden öğretmenler hep üvey evlat muamelesi görür anlamıyorum...

Karikatür : blog.yollu.com

Sözleşmeli öğretmenlerin gözü Meclis'te

Posted by irfan | | Category: | 0 yorum


Koltuğunu Nimet Çubukçu'ya bırakan önceki Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in görevde iken " Sözleşmeli öğretmenleri kadrolu öğretmen yapacağız" şeklindeki sözleri sözleşmeli öğretmenlerin en büyük umudu oldu.

Hüseyin Çelik'in 50 bin sözleşmeli öğretmen bulunduğunu, kaydederek, "Sözleşmeli öğretmenlerin kadrolu öğretmenlere göre dezavantajı yok. Eskiden 11 ay üzerinden faydalanıyordu, biz bir düzenleme yaptık. 12 ay üzerinden oldu artık. Eğer 4/B ataması olmasaydı şu anda 50 bin arkadaş çalışıyor olmayacaktı. 2007'den itibaren 4B atamalarını da KPSS sonuçlarına göre yapmaya başladık. Yarın kapının önüne konur muyum diye düşünürse, böyle bir şey olmaz" açıklamasını yapmıştı.

Eski bakan Çelik, sözleşmeli öğretmenlere de kadroya geçecekleri müjdesini vermiş,belli bir plan dahilinde sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirileceğini "Bizde atama bölgeleri var. 1. Atama Bölgesi'nde 3 yıl aralıksız çalışan ve olumsuz sicil almayan sözleşmeli öğretmenleri bu 3 yılın sonunda herhangi bir değerlendirmeye tabu tutmadan, herhangi bir sınav yapmadan kadroya alacağız. Bu 3. atama bölgesinin geneli Doğu ve Güneydoğu bölgelerini kapsıyor. 2. Atama Bölgesi'nde çalışan sözleşmeli öğretmenlerden 4 yıl aralıksız çalışan kadroya geçecek. 1. Atama Bölgesi'nde zorunlu hizmet bölgesinde olan ve 5 yıl burada çalışanlar kadroya geçecek" demişti.

Sözleşmeli öğretmenler şimdi 2009-2010 Eğitim/Öğretim yılına kadrolu girmek istediklerini belirterek 4 Ağustos'ta Meclis Başkanı seçimi için toplanacak olan Meclis'te sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alınma kanun tasarısının 4 Ağutosta Meclise sunulmasını bekliyorlar.

Kaynak: Haber7

4924'lü de eş ve sağlık durumundan dolayı yer değiştirebilecek


2008 yılı toplu görüşmelerinde mutabakat alınan hususlardan birisi daha hayata geçti. 2003 yılında uygulamaya konulan ve çakılı personel uygulaması olarak bilinen Konuya ilişkin yönetmelik değişikliği 22 Temmuz 2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlandı. 4924'lünün eş durumundan dolayı nakil isteyebilmesi için; 4924'e tabi sözleşmeli personele de eş ve sağlık durumundan dolayı nakil hakkı tanındı.
pozisyonunun vizeli olduğu birimin bulunduğu ilde
fiilen en az bir yıl görev yapması ve eşinin kamu personeli olması gerekmektedir.



EŞ DURUMUNA İLİŞKİN YAPILAN DÜZENLEME

MADDE 1 – 2/9/2003 tarihli ve 25217 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sözleşmeli Sağlık Personeli Atama ve Nakil Yönetmeliğinin 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı fıkraya aşağıdaki bentler eklenmiştir.

“b) Sözleşmeli personel atamalarında eş durumu ve sağlık mazereti hariç, öğrenim durumu ve diğer hususlar göz önüne alınmaz.”

“l) Sözleşmeli personel; pozisyonunun vizeli olduğu birimin bulunduğu ilde fiilen en az bir yıl görev yapması, kamu personeli olan eşinin; kurum içi görev yeri değişikliği mümkün olmayan veya mevzuatı uyarınca zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan bir görevde bulunduğunu resmi yazıyla belgelendirmesi kaydıyla, Bakanlık tarafından, hizmet ihtiyaçları ve sözleşmeli personelin dengeli dağılımı göz önünde bulundurularak ilan edilen vizeli, aynı unvanlı boş pozisyonlara tercihleri doğrultusunda hizmet puanına göre eş durumu nedeniyle naklen atanabilir. Bu bendin uygulama esasları, Bakanlık tarafından yapılan ilanlarda belirtilir.


1- 4924'lüye sadece eş ve sağlık durumundan dolayı nakil hakkı verilmiştir.

2- Eş durumundan nakil isteyebilmek için;
* Pozisyonunun vizeli olduğu birimin bulunduğu ilde fiilen en az bir yıl görev yapması gerekmektedir. Fiilen görev şartı aranmıştır. Fiilenden ne anlaşılması gerektiği yönetmelik değişikliğinde yer almamıştır.
* Eş kamu personeli olmalıdır. Yani eş memur, sözleşmeli personel, asker, hakim ve savcı veya akademik personel olmalıdır.
* Eşin kamu personeli olması yeterlidir. Kamu personeli olan eş;
i- Kurum içi görev yeri değişikliği yapamıyor olmalıdır.
ii
- veya mevzuatı uyarınca zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan bir görevde bulunmalıdır.


SAĞLIK DURUMUNA İLİŞKİN YAPILAN DÜZENLEME

m) Sözleşmeli personel; pozisyonunun vizeli olduğu ilde kendisinin veya kanunen bakmakla yükümlü olduğu eş, anne, baba veya çocuklarından birinin hastalığının tedavisinin mümkün olmadığını, eğitim ve araştırma hastanelerinden alınacak sağlık kurulu raporu ile belgelendirmesi halinde; Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliğine göre oluşturulan sağlık komisyonu tarafından, sağlık kurulu raporunda yer alan teşhis ve uygulanacak tedavi imkanları dikkate alınarak söz konusu tedavinin yapılabileceği sağlık kurum veya kuruluşunun bulunduğu bir ilin aynı unvan ve niteliğe sahip boş sözleşmeli personel pozisyonuna naklen atanabilir. Sağlık komisyonu, gerekli durumlarda bu raporların başka eğitim ve araştırma hastanelerinin sağlık kurullarınca da usule ve fenne uygunluğunun tespit edilmiş olma şartını arayabilir. Bu bendin uygulama esasları, Bakanlık tarafından yapılan ilanlarda belirtilir.”


1- Pozisyonunun vizeli olduğu ilde kendisinin veya kanunen bakmakla yükümlü olduğu eş, anne, baba veya çocuklarından birinin hastalığının tedavisi mümkün olmamalıdır.
2- Bu durum eğitim ve araştırma hastanelerinden alınacak sağlık kurulu raporu ile belgelendirmelidir.
3- Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliğine göre oluşturulan sağlık komisyonu ilgiliyi, söz konusu tedavinin yapılabileceği sağlık kurum veya kuruluşunun bulunduğu bir ilin aynı unvan ve niteliğe sahip boş sözleşmeli personel pozisyonuna naklen ayabilecektir.
4- Sağlık komisyonu, gerekli durumlarda bu raporların başka eğitim ve araştırma hastanelerinin sağlık kurullarınca da usule ve fenne uygunluğunun tespit edilmiş olma şartını arayabilir.

Öğretmenlere Ders Saati Değişikliği mi geliyor


Maaş karşılığı olan ders saati 15 saatken 20 saate çıkarılıyor..

Referans Gazetesi’nin haberine göre hükümetin mali disiplin gerekçesiyle uygulamaya başladığı ekonomik tedbirlerin, akaryakıt zammı ve kamuda bazı harcamaların kısılmasıyla sınırlı olmadığı ortaya çıktı.

Çalışmaları iki ay önceden başlanan paket, tamamlanmasıyla birlikte ekonomi bakanlarına sunuldu. Tamamı 37 maddeyi bulan “kemer sıkma planı”nın şimdilik yedi maddesi yürürlükte.

Bu düzenlemeler içinde yapılma olasılığı yüksek düzenlemelerden birisi de öğretmenleri ilgilendiriyor. İşte O Madde :

***** Maaşa esas haftalık ders saat ücretinin 15 saatten 20 saate çıkartılması. Tedbirin bu yıl 450, gelecek yıl 675, 2010’da 714 milyon lira getirmesi hedefleniyor.

Kriz döneminde devlet tabiri caizse sinekten yağ çıkarmaya devam etsin, zaten sıkıntılarla baş edemeyen öğretmenlerin 5 saatlik ek derslerine de göz dikmiş oldu.. bakalım süreç neleri getirecek

2009 KPSS Sonuçları Ne Zaman Açıklanacak?

Posted by irfan | | Category: | 0 yorum

Arkadaşlar bu konuda kesin bir bilgi olmamakla beraber sonuçlar ortalama olarak sınavdan 1 ay sonra açıklanmaktadır. örnek vermek gerekirse aşağıdaki tabloyu inceleyebilirsiniz.

2006 KPSS 1-2 Temmuz 2006 Sonuç 31.07.2009
2007 KPSS 30 Haziran-1 Temmuz 2007
Sonuç 02.08.2007
2008 KPSS 28-29 Haziran
2008 Sonuç 29.07.2008


Burdan şu sonucu çıkarabiliriz

2009 KPSS 27-28 Haziran 2009 yapıldı tahminen 27-28-29 Temmuz gibi açıklanacaktır.



ÖSYM Başkanlığı, KPSS tercihlerinde ilan ettiği saate uymadı

Posted by irfan | | Category: | 0 yorum

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. A. Ünal Yarımağan'ı 14 Temmuz'da yaptığı yazılı açıklamada; 2009/3 KPSS tercih işlemlerinin süresinin 20 Temmuz 2009 Pazartesi günü saat 17.00’a kadar uzatıldığını belirtmiştir. Ancak, 20 Temmuz itibariyle, belirtmiş olan saatten sonra da (saatler 20:00'ı gösterdiğinde dahi) tercihler alınmıştır. ÖSYM'deki KPSS servisi sorumluları, Başkan Yarımağan'ın açıklamasını uygulamaya koymamış/koyamamıştır. Yeniden torpil iddialarına neden olan bu ihmal hakkında ilgililere gerekli cezai işlem uygulanmalıdır.

KPSS'NİN İPTALİ İÇİN DAVA AÇILDI

Posted by irfan | | Category: | 0 yorum

2009 KPSS yaşanan skandallarla dillerden düşmeyeceğe benziyor... bu konuda ne milli eğitimin ne de ösym nin bir şeyler yapmaması üzerine KPSS mağduru arkadaşlarımız KPSS nin iptali için dava açmıştır. ayrıca bu haklı davalarına destek bekliyorlar

Destek için yapacaklarınız:

1-dava dilekçesini oluşturun:

dava dilekçesinden ve herbirinden eklerden 2şer fotokopi çıkartın.

2- bulunduğunuz yerin bölge idari mahkemesine gidin.

3-ücret:120 tl kadar.başka masraf yok. dava bir kişi adına olacak.5 kişi toplanıp ortak dava ücretini yatırıp dava açabilirsiniz.dava dilekçesinde isim tek olacak.

3-dava sürecini hızlandırmak için yaklaşık bir hafta sonra davanın görüşüldüğü mahkemeye gidin ve belgeleri osym ye aps leyin.yaklaşık 10 gün kazanabilirsiniz


Not: İptal davası videosu en kısa sürede sitemize yüklenecektir

KPSS-2009/4 Tercih Kılavuzu

Posted by irfan | | Category: | 0 yorum

T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü ile T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B maddesine göre istihdam edilecek sözleşmeli pozisyonlara yerleştirme yapılacaktır. Adayların bu kılavuzda yer alan sözleşmeli pozisyonları tercih edebilmeleri için, 28-29 Haziran 2008 tarihlerinde yapılan Kamu Personel Seçme Sınavında (2008-KPSS Lisans) KPSSP3 puan türünden en az 70 puan almış olmaları gerekir.

Klavuz için TIKLAYINIZ

2009-ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu


Üniversite tercihi yapacak adaylar, 2009-ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları kılavuzu yayımlandı. Adaylar, kılavuzu, başvuru merkezlerinden de 3 TL ödeyerek edinebilecek. Tercih işlemleri 22 Temmuz-3 Ağustos 2009 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. 2009-ÖSS'ye giren adaylardan en az bir puan türünde 145 ve üstünde ÖSS puanı alan adaylar, yerleştirmede kullanılacak Y-ÖSS puanlarını da göz önünde tutarak, kılavuzdaki açıklamalara göre tercih bildirimini başvuru merkezlerinden veya internet ortamından yapacaklar.

Üniversite tercihi yapacak adayların yararlanacağı, ''2009-ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'' ÖSYM'nin internet sitesinde yayımlandı.

Adaylar, kılavuzu, başvuru merkezlerinden de 3 TL ödeyerek edinebilecek. Kılavuzda adayların tercih işlemlerine ilişkin bilgiler ile yükseköğretim programlarına ilişkin bilgiler yer alıyor. Kılavuz, başvuru merkezi olarak belirlenen lise müdürlüklerinden, ÖSYM sınav merkezi yöneticiliklerinden ve ÖSYM bürolarından alınabilecek.

2009-ÖSS'ye giren adaylardan en az bir puan türünde 145 ve üstünde ÖSS puanı alan adaylar, yerleştirmede kullanılacak Y-ÖSS puanlarını da göz önünde tutarak, kılavuzdaki açıklamalara göre tercih bildirimini başvuru merkezlerinden veya internet ortamından yapacak. Sadece sınavsız geçiş için başvuranlar ile 2009-ÖSS'de hiçbir puan türünde 145 ve daha fazla ÖSS puanı alamayanlardan sınavsız geçiş hakkına sahip olan adaylar da tercih bildirimini aynı yöntemle gerçekleştirecek.

Tercihlerini internet üzerinden gönderecek adaylar, T.C. kimlik numaraları ve ÖSYM şifrelerini kullanarak işlem yapabilecek.

Başvuru merkezleri ve internet dışında posta, faks, elektronik posta gibi yollarla tercih bildiriminde bulunulamayacak.

Tercihlerini başvuru merkezleri aracılığıyla yapacak adayların, randevu alması ve bizzat gitmesi gerekiyor. Bu adaylar tercih hizmeti olarak 3 YTL ödeyecek.

Tercih işlemleri 22 Temmuz-3 Ağustos arasında gerçekleştirilecek.

-24 TERCİH-

Adaylar, 24 yükseköğretim programını tercih edebilecek. Y-ÖSS puanlarına göre tercih yaparken adayların, ağırlıklı ortaöğretim başarı puanlarının, kendi alanına uygun bir programı tercih ettiğinde 0.8, kendi alanı dışındaki bir programı tercih ettiğinde 0.3 katsayısı ile çarpılacağını göz önünde bulundurmaları gerekiyor.

Kılavuzdaki Tablo 3A, Tablo 3B ve Tablo 4'deki programlar arasından tercih yapılabilecek. Tablo 3A ve Tablo 3B genellikle ön lisans programlarından, Tablo 4 de lisans programlarından oluşuyor. Adayların, Tablo 3A'daki programlar için önceliğin sınavsız geçiş hakkı olanlara verildiğini unutmaması isteniyor.

Adayların yapacakları 24 tercihin baştan birkaç tanesini ''puanım yeterli olmayabilir'' endişesine kapılmadan, sadece ilgilerini ve en çok istedikleri programları göz önünde bulundurarak belirlemeleri, kazansa bile kaydolmayı istemediği bir programı tercih etmemesi öneriliyor.

Aday, ne olursa olsun bir programa yerleşmek istiyorsa tercihlerine, girebileceğini tahmin ettiği programları da eklemesi tavsiye ediliyor.

Adayın, 24 tercih hakkının tamamını kullanması gerekmiyor. Adaylar sadece 1 tercih yapabilecekleri gibi, 24 tercih de yapabilecekler.

-TERCİHLERDE DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR-

Adayların tercih yaparken özellikle dikkat etmeleri gereken bazı konular da bulunuyor. Adayların, tercih ettikleri programların karşısında belirtilen ''bakınız'' uyarısında gösterilen ve o programa giriş için aranan koşulları taşıyıp taşımadıklarını kontrol etmeleri gerekiyor. Adaylar ayrıca, tercih ettikleri programların kodlarını doğru yazmaları konusunda da uyarılıyor.

Engelli adaylara da ''engelleri yüzünden başarılı olamayacakları yükseköğretim programlarını tercih etmemeleri'' uyarısı yapılıyor.

-OKUL BİRİNCİLERİ-

2008-2009 eğitim-öğretim yılında okul birincisi olanlar için ayrılan kontenjanlar Tablo 3B ve Tablo 4'ün 6 numaralı sütununda gösteriliyor. Bir programın öngördüğü okul türü, yaş, cinsiyet, sağlık gibi tüm koşullar okul birincileri için de aynen geçerli tutuluyor.

ÖSS'de başarılı olan okul birincileri, genel kontenjan ve okul birincileri kontenjanını göz önünde tutarak, merkezi yerleştirme ile Y-ÖSS puanlarının elverdiği en üst tercihlerine yerleştirilecek. Okul birincileri için ayrılan kontenjanlar sınırlı olduğundan, tercihlerinin tümünü çok istenen yükseköğretim programları arasından yapan okul birincileri, puanları yeterince yüksek değilse hiçbir programa kayıt hakkı kazanamayabilecek. Okul birincilerinin kendilerine sağlanan bu olanaktan yararlanabilmeleri için tercihlerini puan durumlarını göz önünde tutarak, dengeli bir şekilde yapmaları gerekiyor.

ÖSYM, tercih işlemlerinin tamamlanmasından sonra yerleştirme sonuçlarını Ağustos ayının ortalarına doğru açıklamayı planlıyor.


Tıklayınız

Bedava KPSS Çalışma Seti

Posted by irfan | | Category: | 0 yorum





2009 KPSS’nin hemen akabinde Filozof Akademi’nin uzman ekibi tarafından yayına hazırlanan 2010 KPSS ÖN HAZIRLIK KİTABI niteliğinde KPSS EĞİTİM BİLİMLERİ YAZ ÇALIŞMA KİTABI arayan tüm öğretmen adaylarına hediye olarak gönderilmektedir.

Ayrıca, yine 2010 KPSS ÖN HAZIRLIK KİTABI niteliğindeki KPSS GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR YAZ ÇALIŞMA KİTABI’da tüm öğretmen adaylarına ve memur adaylarına ücretsiz hediye olarak gönderilmektedir.

EĞİTİM BİLİMLERİ YAZ ÇALIŞMA KİTABI (180 sayfa)

•2009 KPSS EĞİTİM BİLİMLERİ SORULARI VE AYRINTILI ÇÖZÜMLERİ

•EĞİTİMİN TEMEL KAVRAMLARI

•EĞİTİMİN FELSEFİ TEMELLERİ

•EĞİTİMİN PSİKOLOJİK TEMELLERİ

•TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ

•ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ

•ÖLÇME DEĞERLENDİRME İÇİN TEMEL İSTATİSTİK BİLGİSİ

•2009 KPSS’YE DAMGASINI VURAN KAVRAMLAR

GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR YAZ ÇALIŞMA KİTABI (180 sayfa)

•2009 KPSS GENEL YETENEK – GENEL KÜLTÜR SORULARI VE AYRINTILI ÇÖZÜMLERİ

•TÜRKÇE: ANLATIM BOZUKLUĞU

•MATEMATİK: MUHAKEME PROBLEMLERİ

•TARİH: lll. SELİM’DEN İTİBAREN TÜRK İNKILABINI HAZIRLAYAN ETMENLER

•COĞRAFYA: TÜRKİYE’NİN COĞRAFİ BÖLGELERİ

•VATANDAŞLIK BİLGİSİ: HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARINA KAPSAMLI BİR BAKIŞ

NOT:ÖDEMENİZ GEREKEN SADECE KARGO PARASI
http://kapesese2010.blogspot.com/

KPSS Döküman Paylaşım Alanı

Posted by irfan | | Category: | 0 yorum

Çok Yakında KPSS çalışmalarında kullanmanız için hazırlamış olduğum dökümanları sizlerle paylaşacağım

Milletvekilleri de KPSS ye girsin, 70 alamayan köyüne dönsün...



Evet yıllarca bu ülkenin çocuklarını sınav sınav süründüren zihniyeti bir de biz deneyelim...Sırf parası var diye, sırf ağa olduğu için okuma yazması olmayanlar bu ülkeyi yönetti...Bu tür adam çok olduğundan sınav yapmak mecburi oldu.Bakalım ne olacak...Bence 550 den 250 si belki geçer..

Evet , garip bir ülkede yaşıyoruz arkadaşlar... 3-4 yıl lisede harıl harıl çalışarak üniversite hayalleri peşinde koştuk. çalıştığımız bir çok şeyin bize faydası olmayacağını düşündük belkide... peki sonunda ne oldu!! O üniversiteleri açan devlet bize " One Minute" dedi.. " Siz burayı okudunuz ama durun bakalım, yeterli misiniz değil misiniz , sizi bir test edelim dediler. Ya da daha kıvrak bir zekayla konuşanları da oldu.. Aday çok fazla olduğu için sizler arasından mecburen eleme yapmak zorundayız dediler... Peki demezler mi kardeşim madem aday fazla bu adayları üniversiteye yerleştiren babam mı... madem bu insanlara mesleğini yapabilecek ortam hazırlamıyorsun o zaman neden üniversitelere o kadar kontenjan veriyorsun... Ama olur mu öyle şey.... Üniversiteye kayıt parası tabiri diğerle har(a)ç paraları güzel bir memlağ sonra kpss giriş ücreti.. kazanamazsan bir sonraki sene yine ücret.. vesaire vesaire.... o kadar insan devletin ne kadar çok ihtiyacını karşılıyor.. tabi ki sayıyı azaltmazlar.. atamaya gelince de milli eğitim açıklama yapar bizim elimizde bir şey yok maliye bakanlığı bize ancak bu kadar bütçe ayırıyor...

Bırakın kardeşim bu palavraları.. 4 yıl boyunca üniversite harç paraları diye sömürdüğünüz paralarla 2 Türkiyelik bütçe oluşturursunuz...

yazık harcanan emeklere...

Buyrun hodri meydan...

1. mevcut öğretmenlerden emekliliği gelmiş olanları kpss ye sokun... 50 alanlar mesleğe devam etsin.. 50 alamayanlar derhal emekli edilsin
2. sayın milletvekillerimiz kpss ye girsin.. 50 alanlar vekilliğine devam etsin... alamayanlar şereflice ( varsa eğer ) istifa etsin....

Sizleri sitemizin sağ tarafında bulunan ankete katılmaya davet ediyoruz...

Kimler Öğretmen Olabilir' kararında neler değişti?


1- Yan alan: varolan "yan alan" tanımına ek olarak "farklı bir alanda yüksek lisans üzerine yapılan doktora eğitimi programı" da yan olarak kabul edilecektir.

2- Sınıf öğretmenliği: Sınıf öğretmenliğine daha önce sadece yükseköğretim kurumlarının sınıf öğretmenliği bölümü mezunları atanabilmekteydi. Yeni düzenlemede "Üstün Zekâlılar Öğretmenliği programlarından mezun olanlar" da sınıf öğretmenliğine atanabilecektir.

3- İlköğretim alan öğretmenliklerine; öncelikle yükseköğretim kurumlarının ilköğretim alan öğretmenliği programlarından mezun olanlar atanacaktır. İhtiyacın, İlköğretim Türkçe, Sosyal Bilgiler, Matematik, Fen ve Teknoloji alan öğretmenlikleri programından mezun olanlarla ihtiyacın karşılanamaması durumunda ise Türkçe alanına Türk Dili ve Edebiyatı; Sosyal Bilgiler alanına Tarih ve Coğrafya; İlköğretim Matematik alanına Matematik; Fen ve Teknoloji alanına Fizik, Kimya ve Biyoloji alan öğretmenlikleri programından mezun olanlar atanabilecektir.

Ortaöğretim alan öğretmenliklerine yapılacak atamalarda bir değişiklik yapılmamıştır.

4- 119 sayılı kararda yer alan "İhtiyacın Karşılanamaması" başlıklı madde kaldırılmıştır. Bu madde ingilizce ve bilgisayar öğretmenliğine yapılacak atamaların karşılanmaması halinde diğer bölüm mezunlarından bu ölümlere öğretmen atanmasına imkan vermekteydi.

5- Pedagojik formayonu olmayanlar: Bu grup için bir değişiklik yapılmamıştır. Bunlar daha önceden de olduğu gibi 2. önceliklidir. İhtiyacın karşılanamaması halinde KPSS 75 ve üzeri alanlar 2. öncelikli olarak değerlendirilecektir.

6- Devlet memurlarının durumu: Hâlen Devlet memuru olup mezuniyeti itibarıyla eğitim kurumlarına atanabilecek durumlarda olanlardan Ortaöğretim Alan Öğretmenliği Tezsiz Yüksek Lisans ya da Pedagojik Formasyon programını tamamlamamış olanların durumu da 2. öncelik kapsamındadır. Yani, Devlet memuru olup tezsiz yüksek lisans yapan veya pedagojik formayon olanlar ihtiyacın karşılanamaması halinde 2. öncelikli olarak değerlendirmeye alınacaktır.

7- Hali hazırdakilerin hakları: Bu kounu Geçici Madde 3'te şu şekilde düzenlenmiştir: "Bu Kararla öğretmenliğe kaynak teşkil eden yükseköğretim programları arasından çıkarılan programlardan mezun olanlar ile bu Kararın yürürlüğe girdiği tarihte ilgili fakültelerde öğrenim görmekte olanların mezuniyetleri halinde daha önce atanabilecekleri alanlara atamalarına devam edilir." ... Bu madde çok önemli bir maddedir. 119 sayılı karar ile öğretmen olma hakkı var iken bu karar ile öğretmen olma hakları kaldırılanlaın atanmalarına devam edilecektir. Dolaysıyla adayların 119 sayılı karara göre öğretmen olma hakkına sahip olup olmadığını kontrol etmesi gerekmektedir. 119 sayılı kararın güncel son eki cetveli için tıklayınız.

8- Zihinsel Engelliler Sınıf Öğretmeni ataması: Bu husus geçici madde 7'de düzenlenmiştir. İlgili madde şu şekildedir:Zihinsel Engelliler Sınıf Öğretmeni ihtiyacının Karar eki çizelgedeki yükseköğretim programları mezunlarından, taban puanı aranmadan başvuruda bulunanların tamamının puan üstünlüğü esasına göre atanmasıyla karşılanamaması durumunda, Bakanlığımız ile ilgili Üniversite arasında 31/10/2008 tarihinde imzalanan “Zihinsel Engelliler Sınıf Öğretmenliği Sertifika Programı İş Birliği Protokolü” kapsamında 1500 kişi kontenjanlı 540 saat süreli sertifika programını başarı ile tamamlayan,
Üniversitelerin;
a) Görme Engelliler Sınıfı Öğretmenliği, İşitme Engelliler Sınıfı Öğretmenliği, Sınıf Öğretmenliği, Okul Öncesi Öğretmenliği, Ana Okulu Öğretmenliği, Çocuk Gelişimi ve Okul Öncesi Eğitimi Öğretmenliği, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Öğretmenliği bölümleri,
b) Ortaöğretim Alan Öğretmenliği Tezsiz Yüksek Lisans ya da Pedagojik Formasyon Programını başarı ile tamamlayan Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü,
c) Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü/Anabilim Dalı mezunlarının puan üstünlüğü esas alınarak Zihinsel Engelliler Sınıf Öğretmenliğine ataması yapılır.

KPSS tercihlerinde en çok sorulan 5 soru

Posted by irfan | | Category: | 0 yorum

1- MEB'den onaylı bilgisayar işletmeni sertifikası yerine mebden onaylı bilgisayar okur yazarlığı sertifikası geçermi ?

Bunu ancak MEB bilebilir. Kılavuz sadece "Başvuru şartları arasında “MEB’den Onaylı Bilgisayar İşletmeni Sertifikası Sahibi Olmak” niteliği aranan kadroları, MEB’den Onaylı Bilgisayar Programcısı Sertifikası, MEB’den Onaylı Bilgisayar Analist Programcı Sertifikası sahibi olanlar da tercih edebileceklerdir." şeklinde bir belirleme yapmış, başka bir istisnaya yer vermemiştir. Ayrıca kılavuzda yer alan "3.10. Örgün eğitim yoluyla zorunlu/ortak/seçmeli bilgisayar dersi alan ve bu hususu resmi olarak belgeleyen adaylar, “M.E.B.’dan Onaylı Bilgisayar İşletmeni Sertifikasına Sahip Olmak” niteliğine ve aynı şekilde daktilo dersi alan ve bu hususu resmi olarak belgeleyen adaylar da, “M.E.B.’dan Onaylı Daktilo Sertifikasına Sahip Olmak” niteliğine sahip olarak değerlendirilecektir" maddesine göre bilgisayar dersi alanlar sertifika almış gibi değerlendirilmektedir.

2- Sayın editör bir arkadaşım önlisans mezunu iken lise düzeyinde sınava girmiş şimdi tercih yapars ve atanırsa her hangi bir sorun cıkarmı?

Eğer 2008 KPSS'ye başvuru sırasında (sınava son başvuru günü itibariyle) önlisans mezunu ise yerleşse ve atansa dahi daha sonra bu durum anlaşıldığında atraması iptal edilecektir.

3- Ben sınava önlisans düzeyinden girim. Şimdi ise lisans mezunuyum. 2009 yılı KPSS sınavına da girdim. Önlisans düzeyinden tercih yapabilir miyim?

Adayların, sınava hangi düzeyden girmiş ise o düzeyden tercih yapmaları zorunludur. ÖSYM bilgisayarları, sınava önlisanstan girmiş olmasına rağmen lisans veya lise düzeyinden yapılacak tercihleri görmeyecektir. Ayrıca adayın sonaradan bir süt öğrenimi bitirmiş olması, 2008 sınav puanını etkilemez. Önmeli olan 2008 KPSS sınavına balvuru sırasında, kişinin lisans mezunu olmamasıdır.

4- Yerleşirsem ve gitmezsem ne olur. Atamamı dondurabilir miyim?

Yerleştiği halde gitmeyenler, ÖSYM tarafından yapılacak sonraki KPSS tercih işlemlerine (memur ve 399'a tabi sözleşmeli) katılamayacaktır. Ayrıca adayların atamayı dondurma gibi bir hakları bulunmamaktadır.

5- Şuan bir kurumda memur olarak çalışmaktayım. 2009/3 KPSS tercih kılavuzunda yer alan hangi kadroları tercih edersem muvafakata gerek yoktur?

Memur bir kişi 2009/3'te yer alan başka bir memur kadrosunu tercih eder ve yerleşirse, bu kişi o kadroya ancak kurumlar arası muvafakat ile geçebilir. Çalışılan kurum muvafakat vermez ise geçilemez. Ancak eğer memur kişi kılavuzda yer alan sözleşmeli pozisyonları (Kılavuzda sınıfı bölümü boş olan kadrolar sözleşmelidir.) seçerse muvafakata gerek yoktur. Bu halde istifa edip geçebilir. Aynı durum şuan sözleşmeli olup, memur kadrosunu tercih edecek adaylar için geçerlidir.

Alıntı : Memurlar.Net

iletişim

Posted by irfan | | Category: | 0 yorum


KPSS tercih işlemleri süresi uzatıldı

Posted by irfan | | Category: | 0 yorum

2009/3 KPSS tercih işlemleri başvuruları 6 Temmuz'da başladı, 15 Temmuz'da sona erecekti. ÖSYM'nin internet sitesinde ÖSS sonuçlarının da açıklanması nedeniyle oluşan yoğunluk nedeniyle binlerce aday tercih işlemlerini yapamadı. ÖSYM adaylardan gelen tepkiler üzerine, 2009/3 KPSS tercih işlemlerini uzattı. İşte ÖSYM'nin resmi açıklaması...




BASIN DUYURUSU

ÖSYM bilgisayar sistemindeki yavaşlık nedeniyle Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS-2009/3) tercih bildirim süresi 20 Temmuz 2009 Pazartesi günü saat 17.00’a kadar uzatılmıştır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Prof. Dr. A. Ünal YARIMAĞAN

Başkan

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), yarın sona erecek Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) tercih bildirim süresini 20 Temmuz’a kadar uzattı.

- ÖSYM'den yapılan yazılı açıklamada, ÖSYM bilgisayar sistemindeki yavaşlık nedeniyle KPSS tercih bildirim süresinin 20 Temmuz Pazartesi günü saat 17.00'ye kadar uzatıldığı bildirildi.

ÖSYM, kamu kurum ve kuruluşlarında bulunan kadro ve pozisyonlara KPSS sonuçlarına göre yerleştirme yapmak için 6-15 Temmuz arasında adaylardan tercih alacağını duyurmuştu.

Ancak tercih yapmak isteyen adayların, birkaç gündür internet sitesine giremedikleri yönündeki şikayetler üzerine süre uzatımına gidildi.

Sıkıntının Türk Telekom'un Bilkent'teki santralinde yaşanan teknik arızadan kaynaklandığı, arızanın bugün giderildiği ancak sistemde yavaşlama olduğu öğrenildi.

2009 KPSS Soru ve Cevapları

Posted by irfan | | Category: | 0 yorum

ÖSS ve KPSS’de iptal yok, sonuçlar hafta sonu

Posted by irfan | | Category: | 0 yorum

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, milyonlarca adayı tedirgin eden ve beklentiye sokan konularda son noktayı koydu:

* ÖSS’de iptal edilen soru yok. Uzmanlarımız, tartışmalı tüm soruları inceledi. Doğruluğuna karar verdi. İptali gerektiren herhangi bir soru bulunmuyor.

* KPSS’de de sınavın iptalini gerektirecek çapta bir kopya olayı yaşanmadı. Iğdır ve bazı illerde yaşanan olaylar, daha önce bizim de bildiğimiz ve önlemimizi aldığımız münferit olaylar. Dolayısıyla sınavın iptali söz konusu değil.
Başkan Yarımağan milyonlarca üniversite adayı ve ailelerinin dört gözle beklediği ÖSS sonuçları konusunda da şu takvimi verdi:
“Tüm hazırlıklarımız tamamlandı. Son değerlendirmeler yapılıyor. Muhtemelen perşembe günü, sonuçların ne zaman açıklanacağını açıklayacağız. Hafta sonu ya da en geç pazartesi, salı günü de sonuçları kamuoyu ile paylaşacağız.”
ÖSYM’nin daha önceki tüm açıklamaları hafta sonu gerçekleştirdiği dikkate alındığında, bu yıl da çok büyük ihtimalle yine aynı durum yaşanacak. ÖSS cumartesi açıklanırsa hiç şaşırmam!..

Cep icat oldu...
Başkan Yarımağan, ÖSS, KPSS ve diğer sınavlarda yaşanan kopya olaylarının yüzde 80’inin cep telefonuyla, geri kalanının da kendi yerine başkalarını sınava sokma şeklinde gerçekleştiğini hatırlatarak, “Bu konuda ne önlem aldıysak adaylar kopya çekmekten vazgeçmediler. Çok önemli bir bölümü yakalanıyor. Peki içlerinde hiç yakalanmayan yok mu? Belki birkaç kişi olabilir. Ama o da onların vicdanına kalmış. Dürüst olmayan birisi nasıl öğretmen olabilir. Yarın öğrencilerine nasıl kopya çekmeyin diyebilir...” dedi.

KPSS mağdurları
Kamu Personeli Seçme Sınavı’na (KPSS) giren yüz binlerce aday, büyük bir moral bozukluğu içinde. Her gün kendilerinden yüzlerce e-posta geliyor. Yaşananları bir türlü kabullenemiyorlar.
Hak, adalet ve güven duygularını yitirmiş durumdalar. Sınavın içeriğinden uygulamasına, kopya olayından yapılan açıklamalara kadar her şeye karşılar. Öylesine bir kaos yaşanıyor ki, en düşük puan alan da rahatsız, en yüksek puan alan da. Ve öylesine saçma sapan bir sistemle karşı karşıyalar ki, anlamak mümkün değil.
Yıllarca dirsek çürütüp üniversiteye giriyorlar. Aldığınız diploma bir işe yaramaz, şimdi bir de KPSS’ye gireceksiniz deniliyor. Bağırlarına taş basıp yine yıllarca geceli gündüzlü çalışıp, maddi ve manevi yönden bitap düşüp yeterli puanı aldıklarında, bu kez de kadro yok, kusura bakmayın diyorlar. Ama onları asıl çileden çıkaran, yaşanan kopya olayları. Ve bu konuda atılan adımların yetersizliği.
Her şeyden önce kopya olaylarının münferit olduğuna inanmıyorlar. Bu konuda çok farklı oluşumları gözleriyle görüp şahit oluyorlar. Ama ellerinden bir şey gelmiyor. Devletin daha duyarlı olmasını istiyorlar ama nafile...
Üniversiteli olabilmek için ÖSS sonuçlarını dört gözle bekleyen adayların, şu birkaç gün içinde KPSS’de yaşanan gelişmeleri de yakından izlemelerinde yarar var. Çünkü 4-5 yıl sonra, onlar da kendilerini bu kaosun içinde bulacaklar.

ÖSS adayları
Yapacakları tercihi ve seçecekleri fakülteleri biraz da bu gelişmeleri göz önünde bulundurarak gerçekleştirsinler. Yoksa ileride çok büyük pişmanlıklar yaşayabilirler. Önemli olan üniversiteye girmek mi? Yoksa mezun olunduğunda iş bulabilmek mi? Her ikisi de çok önemli ama sanki sonrası çok daha önemli.
Örneğin, fen edebiyat fakültelerine yüz binlerce öğrenci alınıyor. Peki mezun olduklarında ne yapabiliyorlar? Koskocaman bir hiç. Ellerinde bir öğretmenlik hakkı vardı. O da alındı. Şimdi bu fakültelere öğrenciler niye girer, şaşarım!..
Özetin özeti: Gençler ve gelecekleri üzerine hoyratça oyunlar oynanıyor. Buna artık bir son verilmelidir. Yoksa tüm değerlerini yitirmek üzereler!..

pegem yayınlarının kpss de tutturduğu sorular

Posted by irfan | | Category: | 0 yorum

KPSS'de Alaca Höyük mü Alacahöyük mü kavgası!.. Ve bu makeleyle ÖSYM haklı çıktı

Posted by irfan | | Category: | 0 yorum

2009 KPSS'de, tartışmalara yol açan Alaca Höyük sorusunda, yazar Feridun Büyükyıldız'ın Bütün Dünya ve İz Edebiyat Dergilerinde yayınlanan Kil Tabletten Beyaz Perdeye adlı makalesi kullanılmıştır.
Reklam
Geçtiğimiz günlerde yapılan 2009 KPSS'de, tartışmalara yol açan Alaca Höyük sorusunda, yazar Feridun Büyükyıldız'ın Bütün Dünya ve İz Edebiyat Dergilerinde yayınlanan Kil Tabletten Beyaz Perdeye adlı makalesi kullanılmıştır.

Büyükyıldız, makalenin tamamı okunduğunda ÖSYM'nin haklı olduğunun görüleceğini düşünmektedir.

Yazısını bizimle paylaşan yazarımıza teşekkür ediyor ve makalenin tam metnini yayınlıyoruz:

Kil Tabletten Beyazperdeye

Feridun Büyükyıldız / Bütün Dünya / Ocak 2006

“Bütün çektiklerini bir anıt taşına kazıdı. Uruk'un dört bir yanına duvar çektirdi. Kutsal Enna'nın ve temiz hazinenin duvarına bak! O duvar, didilmiş yünden örülen bir urgan gibidir. Onun köşe burçlarını da gözden geçir!.. Ta öteden beri orada duran taş merdivenden yol alıp İştar'ın oturduğu Enna Tapınağı'na yaklaş! Sonradan gelen hiçbir kral onun eşini yapamadı. Uruk duvarının üstüne çık! İleri yürü! Temeli gözden geçir! Tuğla duvarı incele...”

Gizemli bir film senaryosu gibi görünen bu satırlar aslında MÖ üç bininci yılda Uruk Kralı Gılgamış'ın onbir tabletten oluşan destanının birinci tabletinde yer alır. Batılı bir yönetmenin elinde, bir kil tabletle başlayan ve Doğu mistizmiyle dolu bir kurgu, çoğu zaman seyirciyi beyazperdeye sürüklemeye yetiyor.

Gişe rekorları kıran filmleri, bunların öykülerini, Harry Potter'ın maceralarını, yüzüklerin enteresan yolculuklarını ve yazarlarının yaşamlarını gözden geçirecek olursak, ortak bir nokta gözümüze çarpar.

John Ronald Reuel Tolkien'in üniversitede öğrenciyken yazmaya başladığı “Yüzüklerin Efendisi” üçlemesi, ölümünden sonra oğlu Christopher Tolkien tarafından yayıma hazırlanarak basıldı. Baba Tolkien aslında 1937'de büyük ilgi gören Hobbit'i yazmıştı. Bu tarz öykülerin yazarları gibi Tolkien de masalları, söylenceleri ve mitolojiyi keşfetmişti. Oxford Üniversitesi'nde İngiliz Dili ve Edebiyatı dersleri veren yazar, Britanya, İskandinavya gibi ülkelerin antikçağ mitolojileri üzerine uzun çalışmalar yaptı. İçinde cüceler, cinler, ve büyücülerin olduğu fantastik bir öykü için elinde yeterince malzeme oluşmuştu.

J. K. Rowling, Tolkien'le meslektaştı. Fransız Dili ve Edebiyatı eğitimi alan Rowling, 1990 yılında yazmaya başladığı Harry Potter dizisinde aynı kaynağa, modası geçmiş gibi görünen söylencelere ve mitolojinin renkli dünyasına başvurmuştu. Yunan mitolojisindeki Lilipular gibi cüceler, Ogipanlar gibi sivri kulaklı varlıkları anlattı. Ve sonuçta dünyanın kapıştığı dizi kitap ortaya çıktı. “Harry Poter”.

Beyazperdede tüm ihtişamıyla boy gösteren bir başka öykü ise Truva efsanesidir. Tüccar olmasına karşın arkeoloji ve mitolojiye olan merakı, Heinrich Schliemann'ı müthiş bir keşfe doğru sürüklemişti. Schliemann, Homeros'un İlyada'sında sözü edilen Truva kentini bulmak için servetini harcamıştı. Kentin varlığına olan inancıyla yıllar süren çalışmaları Çanakkale yakınlarında Hisarlık Tepesi'nde sonuç verdi. Ve tahta atın kenti Truva'yı buldu. Mitolojiden gün ışığına çıkan kent ve efsane beyazperdeye, oradan da insanların belleklerine dek taşındı.

“Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler”in, “Kırmızı Başlıklı Kız”ın öyküleri de çok farklı değildi. Kardeşlerden Jacob Grimm, Cermen dili ve Cermen eskiçağı üzerine uzun çalışmalar yapmıştı. Yüz altmıştan fazla dile çevrilen öyküler, UNESCO tarafından dünya kültür mirası sayıldı. Edebiyatçılar Grimm Kardeşler'in kaleme aldığı öyküleri sihirli bir tümceyle yorumladılar. “Avrupa ve Doğu masal geleneğinin sistematik sentezi”.
Bu sihirli tespit başarının da anahtarıydı aslında. Dünya mitolojisinden yararlanarak “doğu masal geleneğinin sistematik sentezi” beyazperdede de, yazılı edebiyatta da son derece ilgi uyandırıyordu.

Masal geleneğinin, söylencelerin büyük ölçüde kaynağı olan Doğu ve Anadolu toprakları Hattiler'e, Hititler'e, Truva efsanesine ve tahta ata da ev sahipliği yapmıştı. Hititler'in öfkeli tanrısı Telepinu da, Bereket Tanrısı Kibele de bu topraklarda yaşam bulmuştu. Koloni yaşamları ve kültürel etkileşimleriyle bilinen Yunan mitolojisinde, demirci Hefaistos ile Nart mitolojisinin demircisi Tlepş'i de aynı özellikleri taşıyarak sihirli silahlar yapıyorlardı. Noel Baba'nın da, Keloğlan'ın da yaşadığı topraklar aynıydı. Son dönemde örnekleri görülmeye başlanan Keloğlan'ın fantastik öyküleri Grim Kardeşler'in pamuk prensesi gibi, Alaca Höyük'ün Hattuşaş'ı, Kafkaslar'ın Nart mitolojisi, yüzüklerin efendisi gibi, filmlere kitaplara konu olacak kaynaklarla doludur.

Böylesine zengin antikçağ söylencelerini ve mitolojilerini barındıran Kafkaslar'dan Mezopotamya'ya uzanan dünyanın bu coğrafyası, kendi mitoloji ve söylencelerini gün yüzüne çıkarmalı ve dünyaya ciltlerce yapıt armağan edebilmelidir.

Kpss 2009 yapılan netler

Posted by irfan | | Category: | 0 yorum

GyGk 89 / Eğtm 76 Branş : Sınıf Öğr.
GyGk 87 / Eğtm 85 Branş : Bilinmiyor.
GyGk 72 / Eğtm 93 Branş : Bilinmiyor.
GyGk 74 / Eğtm 75 Branş : Bilinmiyor.
GyGk 79.5 / Eğtm 80.75 Branş : Bilinmiyor.
GyGk 80 / Eğtm 81 Branş : Bilinmiyor.
GyGk 84 / Eğtm 94 Branş : Bilinmiyor.
GyGk 88.5 / Eğtm 89.25 Branş : Bilinmiyor.
GyGk 92 / Eğtm 90 Branş : Bilinmiyor.
GyGk 99 / Eğtm 90 Branş : Sınıf Öğr.
GyGk 77.5 / Eğtm 93.5 Branş : Bilinmiyor.
GyGk 88 / Eğtm 86 Branş : Bilinmiyor.
GyGk 80 / Eğtm 88 Branş : Sınıf Öğr.
GyGk 72 / Eğtm 84 Branş : Sınıf Öğr.
GyGk 75 / Eğtm 90 Branş : Sınıf Öğr.
GyGk 80 / Eğtm 90 Branş : Sınıf Öğr.
GyGk 89 / Eğtm 78 Branş : Sınıf Öğr.
GyGk 91.25 / Eğtm 71.25 Branş : Sınıf Öğr.
GyGk 83 / Eğtm 84 Branş : Sınıf Öğr.
GyGk 98 / Eğtm 85 Branş : Sınıf Öğr.
GyGk 83.5 / Eğtm 93 Branş : Sınıf Öğr.
GyGk 90 / Eğtm 82 Branş : Sınıf Öğr.
GyGk 92.25 / Eğtm 90.50 Branş : Sınıf Öğr.
GyGk 62 / Eğtm 60 Branş : Okul öncesi Öğr.
GyGk 51 / Eğtm 75 Branş : Okul öncesi Öğr.
GyGk 75 / Eğtm 80 Branş : Okul öncesi Öğr.
GyGk 74.25 / Eğtm 66.75 Branş : Okul öncesi Öğr.
GyGk 62 / Eğtm 82 Branş : Okul öncesi Öğr.
GyGk 81 / Eğtm 82.5 Branş : Okul öncesi Öğr.


Not: Memurlar.Net ten derlenmektedir. güncellenmeye devam edecektir...

2009 KPSS VATANDAŞLIK SORULARININ ANALİZİ VE GENEL DEĞERLENDİRME


Sevgi değer adaylar 2009 yılı Kamu Personeli Seçme Sınavı gösterdi ki kamuya personel olarak girmek zorlaşmıştır ve daha da zorlaşacaktır.Bu durum uzun süreden beri derinden gelen, son yıllarda ise açıkça kendini küresel düzeyde kendini hissettiren ekonomik ve buna bağlı olarak yaşanan toplumsal(sosyolojik,psikolojik ,siyasal) krizin bir sonucudur.Elbette, özellikle öğretmen atamalarında yıllardır uygulanan mili eğitim politikalarında ki yanlışlıklar, kamuya girme konusunda yaşanan sıkıntıların sebeplerinden biridir;ancak makro düzeyde sorunun temelini ekonomik ve mali bozukluk sonucu özel sektörün istihdam yaratamayışı ve kamunun “umut kapısı” olması oluşturmaktadır.Bu durumun sonucu olarak, kamuya yönelen aday sayısının fazla olması, elemeyi ön plana çıkaran merkezi bir sınavı zorunlu hale getirmiştir..
Konuya bu şekilde bir giriş yapmamın sebebi, 2008 yılı ile başlayan ve bu yıl yapılan sınavda da hissedilen, soruların zorluk derecesinin artmasının ve soruluş tarzının değişmesinin sebebini açıklayabilmektir. Bu nokta da, Kamu Personeli Seçme Sınavına hazırlanmak bütün branşlar için ve tüm yönleriyle fazlasıyla emek verilmesi gereken profesyonel bir hazırlık ve çalışmayı gerektirmektedir.
Vatandaşlık sorularının analizine geçmeden belirtmeliyim ki, özellikle öğretmen adayları için, zaten kavranılması zor ve çaba gerektiren bir alan olan hukuk sorularının zorluk derecesinin artması ve farklı konuların sorulması, yapılmasını bir hayli güçleştirmiştir.2008 yılı KPSS sınavından sonra, buradan yayınlanan yazımda da belirttiğim gibi, temel yurttaşlık bölüm sorularının bir kısmının, her yıl farklı konulardan gelmeye devam edeceğini ve eleyici olacağını düşünmekteyim.

Belirtmem gereken diğer bir husus ise, soruları zor yada kolay diye tasniflemem , adayların bu sınava hazırlandığını farz etmem ve özellikle sınava giren adaylar arasında hukuk eğitimi almayan adayların çokluğunu göz önüne, almamla ilgilidir.
Soruların kısaca değerlendirilmesi.




49. Aşağıdakilerden hangisi sosyal hayatı düzenleyen kurallardan biri değildir? (Kolay soru)

A) Din kuralları B) Fizik kuralları C) Görgü kuralları

D) Ahlak kuralları E) Hukuk kuralları

Cevap“B” seçeneğidir.

Açıklama:
Bu grup içinde en kolay soru diyebilirim. Bilindiği gibi insan toplum içinde yaşayan sosyal bir varlıktır.Bu nedenle toplumsal bir düzen ve bunu sağlayan kurallar şarttır ve vardır.Bu kurallar kişilere yetki ve ödevler yükler.Bu kurallara uyulmadığında da mutlaka bir tepki müeyyide(yaptırım) söz konusudur. Toplumsal hayatı düzenleyen kurallar:
-Hukuk -Ahlak
-Din -Görgü kurallarıdır.

Sosyal düzen kurallarından sadece hukuk kurallarına uyulmadığında gösterilen tepki yani yaptırım kamu gücüne dayanır ve maddidir. Diğerlerinin yaptırımı ise manevidir.




50.Kullanıldıkları zaman mevcut bir hukuki durumu tamamen ortadan kaldıran haklara ne ad verilir?(Zor soru)

A)Kişilik hakları
B)Kurucu yenilik doğuran haklar
C)Alelade haklar
D)Bozucu yenilik doğuran haklar
E)Değiştirici yenilik doğuran haklar

Cevap “D” seçeneğidir.


Açıklama:
Haklar kullanıldıkları zaman yarattıkları etki bakımından ikiye ayrılır:
-Yenilik doğuran haklar(İnşai haklar)
-Yenilik doğurmayan haklar

Yenilik doğuran(inşai) haklar, sahibi tek taraflı irade açıklaması ile yeni bir hukuki ilişki kurabilir, var olan durumu değiştirebilir ya da mevcut hukuki durumu sona erdirebilir.Öyle ise üçe ayrılır:

a)Kurucu yenilik doğuran haklar: Kullanıldığında yeni bir hukuki durum yaratır. Örneğin, kitabını satmak isteyen A" nın isteğini ,B" nin kabul etmesi durumun da satım sözleşmesi kurulmuş olur.(B" nin kabul beyanı kurucu yenilik doğuran bir hakkın kullanılmasıdır)

b)Değiştirici yenilik doğuran haklar: Kullanıldığında var olan hukuki durum devam etmekle birlikte yapısında değişiklik meydana getirir.Örneğin, satış sözleşmesinde(A" nın satıcı S" den cep telefonu satın alması), satılan mal ayıplı çıkarsa(Cep telefonu A" nın beklediği özellikleri taşımıyorsa)alıcı bu malın hatasız olanla değiştirilmesini yada bedelinden indirim yapılmasını isteyebilir.Alıcının(Yani A" nın) bu hakkını kullanması var olan hukuki ilişkide sadece değişiklik meydana getirir.

c)Bozucu yenilik doğuran haklar: Kullanılmasıyla var olan mevcut bir hukuki ilişkiyi sona erdirir. Örneğin,bir kira sözleşmesinde (hukuki ilişki) tarafların tek taraflı açıklaması ile sözleşmeyi sona erdirmesi, feshetmesi.Fesih(hukuki ilişkiyi sona erdirme) hakkı kullanıldığı an var olan mevcut hukuki durum(kira sözleşmesi) ortadan kaldırılmakta,hukuki ilişki bozulmaktadır.
Hukuk eğitimi almayan adaylar için gerçekten zor soru. Ancak soru cümlesinde yer alan “mevcut hukuki durumu tamamen ortadan kaldıran” ifadesinden yola çıkarak olumsuz bir kavram aranılıp “bozucu yenilik doğuran hak” şıkkı işaretlenebilirdi.





51. Aşağıdakilerden hangisi borçlar hukukuna hakim olan ilkelerden biri değildir? (Zor soru)

A) Sözleşme özgürlüğü ilkesi
B) Eşitlik ilkesi
C) Zaman aşımı ve hak düşürücü süreye uğramama ilkesi
D) Nispilik ilkesi
E) Üçüncü kişi aleyhine borç kurulamaması ilkesi

Cevap “C” seçeneğidir.


Açıklama:
Hukuk, Roma"dan beri iki ana sistematiğe ayrılır.
a)Kamu hukuku b)Özel hukuk(Eşit ilişkiler)
Devlet - Devlet Kişiler - Kişiler
Devlet –Uluslararası kuruluşlar Devlet – Kişiler(Eşitlik olmak kaydıyla) Devlet - Kişi(Devlet üstün taraf)


Haklar ileri sürülebilmeleri açısından ikiye ayrılır.
Mutlak hak: Herkese karşı ileri sürülebilen haklardır.(Mülkiyet hakkı gibi)
Nisbi hak: Sadece hukuki ilişkiye girilen tarafa karşı ileri sürülebilen haklardır.Alacaklı kime borç vermişse bu alacak hakkını sadece borçludan yada onun göstereceği kişilerden isteyebilir.Yani mutlak değil, nisbidir (kısmi,oransal).

Borçlar hukuku , medeni hukukun kapsamında yer almakla birlikte kendine ait ayrı bir kitabı olan ve taraflar arasında ki borç ilişkilerini düzenleyen özel hukuk dalıdır.
-Borçlar hukukunda tarafların kural olarak sözleşme yapma serbestisi vardır.
-Özel hukuk dalı olduğu için yukarıdaki açıklamadan da anlaşılacağı gibi eşit ilişkiler düzenlenir.
-Alacak- borç ilişkisi alacaklıya nisbi bir hak verir. Yani alacaklı borç ilişlisinde alacak hakkını sadece borçludan isteyebilir.(Mutlak herkese karşı ileri süremez).
-Yine nisbilik ilkesine bağlı olarak borç ilişkileri sadece taraflar arasında hüküm ifade eder. Diğer (üçüncü) kişileri bağlamaz ve onlara borç yüklenemez.
-Ancak borç ilişkisinde alacaklar belirli bir süre içinde talep edilmezse yada dava yoluna başvurulmazsa zamanaşımına uğrar ve talep edilemez. Alacaklar için, özel süreler belirtilmediği taktirde , genel zamanaşımı süresi 10 yılıdır.





52. 1982 Anayasası"na göre, TBMM"nin seçim dönemi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?(Kolay soru)

A) 2007 yılında gerçekleştirilen Anayasa değişikliği uyarınca TBMM seçimleri 5 yılda bir yapılır.
B) Meclis, seçim dönemi dolmadan üye tam sayısının en az salt çoğunluğunun oyu ile erken seçim kararı alabilir.
C) Meclisin, seçim dönemi dolmadan erken seçim kararı alması üzerine yapılan seçime ara seçim denir.
D) Cumhurbaşkanı, ülkenin herhangi bir nedenle siyasi bunalıma girdiğini düşündüğü her durumda, bu bunalımı çözme amacıyla TBMM seçimlerinin
yenilenmesine karar verebilir.
E) TBMM Genel Kurulu veya Cumhurbaşkanı tarafından yenilenmesine karar verilen Meclisin yetkileri,yeni Meclisin seçilmesine kadar devam eder.

Cevap “E” seçeneğidir.


Açıklama:
TBMM seçim dönemiyle ilgili soru, diğer sorular göz önüne alındığında en azından bilinen bir konu olduğundan, kolay denilebilir.
-2007 yılı Anayasa değişikliği ile 5 yılda bir yapılan TBMM seçimleri 4 yılda bir yapılır .
-TBMM, seçim dönemi dolmadan istediği an ve belirli bir şarta bağlı kalmaksızın parlamento kararıyla seçimleri yenileyebilir. Bu şıkta üye tam sayısının salt çoğunluğu ifadesi oldukça detaydır. Çünkü, Anayasa seçimlerin yenilenmesine karar verilirken özel (nitelikli) bir sayı(oran) aramamaktadır. Yani normal karar alma sayısı toplananların salt çoğunluğu kuralı geçerlidir.Ancak adayların konulara çalışırken ,bu şıktan etkilenip, Anayasada belirtilmeyen sayılara takılmamalarını özellikle rica ederim.
- Meclisin, seçim dönemi dolmadan erken seçim kararı alması üzerine yapılan seçime “erken seçim” denir. Ara seçim, TBMM üyeliklerinde eksilme olması halinde, eksilen yerde yapılan seçimdir.
-Anayasa, Cumhurbaşkanının TBMM seçimlerini yenileme yetkisini kullanabilmesi için şartlar saymıştır. Beş maddeden oluşan bu şartların hepsinin ortak özelliği “Bakanlar Kurulunun(hükümetin) çeşitli sebepler 45 gün içinde kurulamaması” halidir. Doğal olarak bu şartlar gerçekleşmediği sürece Cumhurbaşkanı her durumda TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar veremez.
-1982 Anayasası"nın,77.maddesinin üçüncü fıkrası, “Yenilenmesine karar verilen Meclisin yetkileri, yeni Meclisin seçilmesine kadar devam eder.” İfadesini kullanarak yasama fonksiyonunun sürekliliğini, kesintiye uğramaması gerekliliğini belirtmiştir.


53. Türkiye"de Anayasa Mahkemesi ilk kez hangi anayasal düzenlemede yer almıştır? (Kolay soru)

A) 1921 Anayasası"nda Cumhuriyetin ilanı için yapılan değişiklikle birlikte
B) 1924 Anayasası döneminde çok partili yaşama geçiş için yapılan değişiklikle birlikte
C) 1961 Anayasası"nda
D) 1961 Anayasası"nda 1971 yılında yapılan kapsamlı değişikliklerle birlikte
E) 1982 Anayasası"nda
Cevap “C” seçeneğidir.

Açıklama:
Anayasa Mahkemesi, kanunların Anayasa uygunluğunu denetlemek amacıyla, askeri darbe sonucu oluşturulan kurucu meclis tarafından hazırlanan ve ilk kez halk oyuna sunularak kabul edilen 1961 Anayasasıyla kurulmuş bir yüksek mahkemedir.22 Nisan 1962 tarih 44 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun” 25 Nisan 1962 tarihinde yayımlandı.
1961 Anayasası"nda yapılan 71-73 değişiklikleriyle , Bakanlar Kurulu"na Kanun Hükmümde Kararname çıkarma yetkisinin tanınması, Devlet Güvenlik Mahkemeleri"nin kurulması bilgisi, dikkat etmemeleri nedeniyle adayları D şıkkına yönlendirmiş olabilir.





54. 1982 Anayasası"nın değiştirilmesi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? (Zor soru)

A) Anayasa"nın değiştirilmesi, TBMM üye tam sayısının en az üçte biri tarafından yazıyla teklif edilebilir.
B) TBMM Genel Kurulu, Anayasa değişikliğine ilişkin kanunların kabulü sırasında, bu kanunun halkoyuna sunulması hâlinde, Anayasa"nın değiştirilen hükümlerin- den hangilerinin birlikte, hangilerinin ayrı ayrı oylanacağını da karara bağlar.
C) Anayasa"nın değiştirilmesi hakkındaki tekliflerin kabulü, Meclisin üye tam sayısının en az beşte üç çoğunluğunun gizli oyuyla mümkün olabilir.
D) TBMM Genel Kurulu tarafından üye tam sayısının en az üçte iki çoğunluğu ile kabul edilen bir Anayasa değişikliğini, Cumhurbaşkanı dilerse halkoyuna sunabilir , dilerse yürürlüğe girmesi için Resmî Gazete"de yayımlanmasına karar verebilir.
E) TBMM Genel Kurulu acil hâllerde Anayasa değişikliğine ilişkin tekliflerin bir kez oylanmasının yeterli olacağına karar verebilir. Ancak, böyle bir kararın alınabil- mesi, TBMM üye tam sayısının en az üçte iki çoğunluğunun oyu ile mümkün olabilir.

Cevap “E” seçeneğidir


Açıklama:
Anayasa değişikliği konusu, sınava ciddi hazırlanan adaylar açısından bilinen bir konu olabilir ama konunun teknik oluşu ve sorunun soruluş şekli soruyu oldukça zorlaştırmıştır. Bu arada öncelikli bilinmesi gereken husus, en temel yasa olan Anayasanın maddelerini değiştirmenin özel bir yöntemle yapılması gerektiğidir.
-1982 Anayasası"na göre, Anayasa değişikliği teklifi sadece milletvekillerinin(üye tam sayısının) en az 1/3"i(184) tarafından yazılı olarak verilebilir.
- Anayasanın 175.maddesinin 7.fıkrası , TBMM"nin , Anayasa değişikliğine ilişkin kanunların kabulü sırasında, bu kanunun halkoyuna sunulması hâlinde, Anayasanın değiştirilen hükümlerinden hangilerinin birlikte, hangilerinin ayrı ayrı oylanacağını da karara bağlayabileceğini düzenlemiştir.
-Anayasa değişiklik tekliflerinin TBMM"de kabul edilebilmesi için üye tam sayısının(550) en az 3/5"ünün (330) evet oyu kullanması gereklidir.
-Anayasa değişiklik teklifleri 3/5(330) ile 2/3(367 hariç) arasında bir oyla kabul edilirse, Cumhurbaşkanı meclise iade etmediği sürece halk oyuna sunmak zorundadır. D şıkkında da yer aldığı gibi 2/3(367 ) ya da daha fazla bir oyla kabul edilen Anayasa değişiklik teklifleri Cumhurbaşkanı tarafından istenilirse halk oyuna sunulur. Bu durumda Cumhurbaşkanı değişikliği halk oyuna sunmadan da onaylayıp resmi gazetede yayımlayabilir.
-Anayasa değişiklik teklifleri normal kanunlardan farklı olarak görüşülüp kabul edilir. Burada püf nokta kanunların kabul edilişi ile Anayasa değişikliklerinin kabul edilişi arasında ki farkın bilinmesidir. Anayasa değişiklik teklifleri meclis genel kurulunda diğer kanunlar gibi ivedi(acele,hızlı) görüşülemez.Değişiklik teklifleri TBMM"de iki defa görüşülür.En temel yasa olan Anayasanın maddelerinin değiştirilmesinin aceleye getirilmemesi,milletvekillerinin oylamaya katılırken serinkanlı düşünmelerini sağlamak için getirilen iki defa görüşülmeyi sağlayan bu tür sürelere anayasa hukukunda “serinleme süreleri” denir.





55. Aşağıdakilerden hangisi idari yargı kuruluşları arasında yer alır? (Kolay soru)

A) Vergi mahkemeleri
B) Yargıtay
C) Anayasa Mahkemesi
D) Sulh hukuk mahkemeleri
E) Asliye ceza mahkemeleri


Cevap “A” seçeneğidir


Açıklama:
Evet sınava ciddi hazırlanan adaylar açısından kolay soru.Diğer adaylar açısından sorunun kolay olduğunu düşünmüyorum.
İdarenin işlem ,eylem ve kamu hukukunu ilgilendiren sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların çözüm yeri olarak kurulan idari yargı yerleri (mahkemeleri) şunlardır.
Kural olarak ilk derece mahkemeleri
-İdare mahkemesi
-Vergi mahkemesi
Üst mahkeme
-Bölge idare mahkemesi
Temyiz(kontrol) Yüksek mahkemesi,bazı uyuşmazlıkların ise ilk derece mahkemesi
-Danıştay
Şıklarda yer alan
-Yargıtay ,genel ve olağan yargı kolu olan adli yargının temyiz yüksek mahkemesidir.
-Anayasa Mahkemesi, idari yargı kolu olmayıp , anayasaya uygunluk denetimi yapan ve bazı kişileri göreviyle ilgili işlediği suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılayan bir yüksek mahkemedir.
-Sulh hukuk mahkemeleri ise genel ve olağan yargı kolu olan adli yargının medeni hukuk yargısının ilk derece mahkemesidir.
-Asliye ceza mahkemesi, genel ve olağan yargı kolu olan adli yargının ceza yargısının ilk derece mahkemesidir.



56.
I. Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması ile Devlet
Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında Kanun

II. Sakarya İlinde Büyükşehir Belediyesi Kurulması
Hakkında Kanun Hükmünde Kararname

III. Tapu Planları Tüzüğü

Yukarıdakilerden hangileri Bakanlar Kurulu tarafından yapılan işlemlerden biridir?(Kolay ama dikkat isteyen bir soru)

A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II

D) II ve III E) I, II ve III

Cevap “D” seçeneğidir

Açıklama:
Bakanlar Kurulu, siyasi bir yapı olmakla birlikte düzenleyici idari işlemlerde yapar.
Bakanlar Kurulu bu işlemlerine genel olarak karar veya kararname adı verilir.
-Bu kararnamelerden en önemlisi, Anayasada da tanımlanan kanun hükmünde kararnamelerdir(KHK).
-Bakanlar Kurulu tarafından yapılan ve Anayasada açıkça tanımlanan bir diğer işlem ise, kanunların uygulanmasını göstermek ve emrettiği işleri belirtmek üzere, kanunlara aykırı olamamak ve Danıştay"ın incelenmesinden geçirilmek şartıyla çıkarılan tüzüklerdir.
-Kanun yapmak, değiştirmek ve kaldırmak görevi ise yasama organlarına ait olup Anayasaya göre bu görev TBMM"ye verilmiştir.



57. Aşağıdakilerden hangisi yerel yönetimler arasında yer almaz? (Kolay ama dikkat isteyen bir soru)

A) Ankara Büyükşehir Belediyesi
B) İzmir İl Özel İdaresi
C) İstanbul Ticaret Odası
D) Bandırma Belediyesi
E) Kozaklı Köyü


Cevap “C” seçeneğidir


Açıklama:
Türk idari teşkilatı:
a) Genel(merkezi) idare ve
b)Yerinden idare(yönetim) olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Yerinden yönetim de kendi içinde ikiye ayrılır

a)Yerel(mahalli idareler)yönetimler üçe ayrılır
-İl özel idaresi
-Belediye idaresi
-Köy idaresi

b)Hizmet idareleri(kuruluşları) ikiye ayrılır
-Kamu kurumları(YÖK, üniversiteler, TRT gibi)
-Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları(Barolar,Ticaret odaları,Tabip odaları,borsalar gibi meslek odaları)

Yukarıda da görüldüğü gibi ticaret odaları yerinden yönetimin yerel değil, hizmet kuruluşlarından kamu kurumu niteliğinde ki meslek kuruluşları bölümünde yer almaktadır.Sınava profesyonelce hazırlanan bir adayın yukarıda ki bilgileri bildiğini farz edersek,sorunun cevaplanması için sadece dikkat yeterlidir.Yerel yönetimlerden biri belediye idaresi diye geçer.İl,ilçe yada büyük şehir belediyesi belediye idaresinin türleridir ve he biri birer yerel yönetimdir.Ayrıca ÖSYM"nin bu idarelere yöre isimleriyle şıklarda yer vermiş olması dikkat etmeyi biraz daha gerektirmiştir.





58. 2008 yılında dünya ekonomisindeki toplam dış borcun yaklaşık % 60"ı aşağıdaki ülke gruplarından hangisine aittir?(Zor soru)

A) Çin, Japonya, Rusya
B) Kanada, Brezilya, Arjantin
C) Türkiye, Brezilya, İspanya, Endonezya
D) İngiltere, Fransa, Kanada, İtalya
E) ABD, İngiltere, Fransa, Almanya


Cevap “E” seçeneğidir

Açıklama:
Dış Borç: Ödemeler dengesi açığı,yurtiçi tasarrufların yetersizliği ,döviz ihtiyacı gibi nedenlerle ulusal piyasa dışındaki piyasalardan alınan borçlara denir.

“Toplam kamu ve özel sektörün yabancılara, yabancı para mal ve hizmet karşılığı dahil ödemesi gerekli toplam dış borç miktarını gösteren ``dış borç sıralamasında`` dünyanın en büyük ekonomisi ABD başı çekiyor. Buna göre ABD`nin 12 trilyon 250 milyar dolar toplam dış borcu (devlet ve özel sektör dış borç toplamı) bulunuyor. ABD`yi 10 trilyon 450 milyar dolar toplam dış borçla İngiltere, 4 trilyon 489 milyar dolar toplam dış borçla Almanya, 4 trilyon 396 milyar dolar toplam dış borçla Fransa takip ediyor. DÜNYADA TOPLAM 51 TRİLYON DOLAR BORÇ VAR, YÜZDE 44`Ü ABD VE İNGİLTERE`NİN. Bu ülkelere Almanya ve Fransa`yı da eklediğimizde 4 ülkenin toplam dış borç toplamı 31 trilyon 585 milyar dolara, dünya borç toplamındaki oranları da yüzde 61`e ulaşıyor. Türkiye, 247,1 milyar dolarlık toplam dış borç stokuyla dünya sıralamasında 23. Sırada.”(Kaynak, http://www.tumgazeteler.com/?a=4619649)


Dış borçlanma neden ve koşulları ülkelere göre değişir.
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin sebepleri farklıdır.
Amerika, İngiltere gibi gelişmiş ekonomilerin dış borçlanma sebepleri farklıdır. Gelişmiş ülkeler dış borçlanmaya, olağanüstü giderlerin finansmanı, büyük projelerin finansmanı ve geçici bütçe açıklarını gidermek gibi sebeplerle giderler. Ancak gelişmiş ülkeler borçlanmayı genellikle kendi paralarının cinsinden yaptıkları için etkisi ve borcu çevirmesi daha mümkündür.
2008 ve özellikle 2009 yılında kendini hissettiren küresel kriz ABD, İngiltere gibi gelişmiş ekonomileri sarstı. ABD" de konut piyasasına bağlanmış değerleri şişirilmiş ve dış ülkelere verilmiş fonlar ödenemeyince bir çok büyük banka battı. Gelişmiş ülkelerde ve özellikle ABD"de bugüne kadar döndürülen dış borcun küresel krizle birlikte ekonomileri nasıl etkileyeceği merakla bekleniyor.




59. Dünyada Türkiye"nin de dahil olduğu gelişmiş ve gelişmekte olan 20 ülkenin oluşturduğu G-20 toplantısı,2009 yılı Nisan ayında hangi şehirde yapılmıştır?(Kolay ve beklenilen bir soru)

A) Londra B) Paris C) Berlin

D) Strasbourg E) Roma

Cevap “A” seçeneğidir.


Açıklama:
Küresel ekonomideki önemli konuları değerlendirmek , Küresel ekonomik ve mali sistemin daha fazla geliştirilmesi için ortak bir görüş geliştirilmesini ve küresel krizlere karşı ortak önlemler almayı amaçlayan önemli sanayileşmiş ve gelişmekte olan ülkeleri bir araya getiren ve 1999 yılında kurulan kuruluş G 20 adıyla anılmaktadır. Dünyanın tüm bölgelerinden önemli sanayileşmiş ve gelişmekte olan ülkeleri bir araya getiren G-20, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, Endonezya, İtalya, Japonya, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Güney Kore, Türkiye, İngiltere ve ABD ile Avrupa Birliği"nden oluşuyor. 2008'in sonunda Washington'da toplanan G-20 liderler zirvesi, Nisan ayının başında küresel krizle ilgili alınacak önlemleri görüşmek üzere Londra"da tekrar toplandı.





60. Dünya Ticaret Örgütünün 2008 Dünya Ticareti Raporu"na göre en çok ithalat ve ihracat yapan 30 ülke listesinde Türkiye"nin sıralamadaki yeriyle ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi doğrudur? (Zor soru)

İthalat İhracat

A) 25. sırada 25. sırada
B) 20. sırada İlk 30"a giremedi.
C) İlk 30"a giremedi. 10. sırada
D) 20. sırada 20. sırada
E) 10. sırada 10. Sırada


Cevap “B” seçeneğidir.


Açıklama:
“Türkiye, Dünya Ticaret Örgütü`nün en çok ithalat ve ihracat yapan 30 ülkesi listesine ithalatta 20`nci sıradan girdi. 2008 yılında yapılan toplam 16.4 trilyon dolarlık ithalatın yüzde 1.2`sini gerçekleştiren Türkiye, ithalat sıralamasında 20`inci olurken, ihracatta ilk 30`a giremedi. 10 milyonluk nüfusu ile İstanbul kadar bile olmayan Çek Cumhuriyeti dahi Türkiye`den fazla ihracat yaptı.
İthalatta ilk 30 sıralamasında bulunan ülkelerin çoğunun dış ticaret açığı ya hiç olmayan ya da çok az olan yüksek gelirli ülkeler olması dikkat çekti. Türkiye ise dış ticaret açığı yüksek ve döviz geliri sınırlı bir ülke olmasına rağmen yüksek ithalat yapması ile dikkat çekti”.( Kaynak ,http://www.tumgazeteler.com/?a=4881262)
2001 krizinden itibaren dövizin özellikle doların, uzun süreden beri Türk parası karşısında değer kazanmaması , buna bağlı olarak Türk parasının değer kazanması uzun vadede ihracatı olumsuz etkilemiştir.


Tüm adaylara başarılar dilerim.

Erhan ÖZLÜ
Hukukçu,Editör,Yazar
Yediiklim Eğitim Kurumları Hukuk Bölüm Sorumlusu

2010 yılı KPSS sınavı erkene çekilmeyecek

Posted by irfan | | Category: | 0 yorum

Geçen haftanın en çok konuşulan konusu, bakan Yazıcı'nın 2010 yılındaki genel KPSS'nin 2009 yılı sonuna çekileceği yönündeki açıklamasıdır. Ne yazıkki 21 Haziran'dan bu yana Bakanlıktan resmi olarak yapılan bir açıklama bulunmamaktadır.


1- Lisans mezunlarına yönelik KPSS geçtiğimiz hafta sonu yapılmıştır. Bu sınav sadece A Grubu ve Öğretmenlik kadrolarına yöneliktir. Sınav, B Grubuna yönelik olmadığı için çok sayıda aday 27-28 Haziran 2009'da yapılan KPSS'ye başvurmamıştır. Bu nedenden dolayı eğer 2009 yılı sonunda genel bir KPSS sınavı yapılacaksa hem lisans hem de önlisans ve lise mezunları için sınav açılması gerekmektedir.

2- Bize ulaşan bilgilere göre ÖSYM'nin Temmuz ayında alacağı bir karar ile 2 milyonu aşkın bir adayı, sınav güvenliğini sağlayarak sınava alması mümkün değildir. Sınav sorularının hazırlanması, ihalesi, sınav yerlerinin belirlenmesi gibi işlemlerin çok önceden planlanması gerekmektedir.

Sayın Bakanın, 2010 yılındaki genel KPSS'nin 2009 yılına çekileceği yönündeki açıklamaları, olabilirliği tartışılmadan/tetkik edilmeden yapılan bir açıklamadır.

Genel KPSS sınavı, Devlet eski Bakanı Murat Başesgioğlu'nun yaptığı açıklamada da belirtildiği üzere, 2010 yılında yapılacaktır.

Ziyaretçilerimize duyurulur.

Kaynak : Memurlar.Net